Adnan Hoca'nın karanlık dünyası: "Uyuşturucu" suçlamaları, esrarengiz cinayetler...

Adnan Oktar ve cemaatine yönelik soruşturmaların geçmişi 1980'li yıllara kadar uzanıyor. Cemaatin geçmişinde halen perde arkası aralanamamış esrarengiz olaylar da var

Kamuoyunda "Adnan Hoca" olarak bilinen Adnan Oktar ve grubuna yönelik İstanbul merkezli 4 ilde başlatılan operasyonda, suç örgütü üyesi olduğu iddiasıyla 235 kişi hakkında gözaltı kararı çıkartdı.

İstanbul merkezli 4 ilde, Adnan Oktar suç örgütüne yönelik başlatılan operasyonda, Adnan Oktar da gözaltına alındı.

1999 YILINDA CELAL ADAN ŞİKAYETÇİ OLMUŞTU

Adnan Oktar ve cemaatine yönelik soruşturmaların geçmişi ise 1980'li yıllara kadar uzanıyor.

1999 yılında Adnan Oktar yapılanmasına yine geniş kapsamlı bir operasyon düzenlenmiş Oktar ve 70 takipçisinin gözaltına alındığı operasyonda ikisi ruhsatsız yedi tabanca, çok sayıda bilgisayar disketi, dosya ve kasete el konmuştu.

Adnan Oktar'ın, o dönemde DYP İstanbul Milletvekili olan, MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan'ın İstanbul DGM'ye suç duyurusunda bulunması üzerine gözaltına alındığı ortaya çıkmıştı.

Operasyon gerçekleştiği sırada ünlü gazeteci Ruşen Çakır tarafından Milliyet gazetesi için hazırlanan Adnan Oktar profilinde ise çarpıcı ifadeler yer aldı.

Çakır, Adnan Oktar'ı Milliyet okurlarına tanıtırken şu ifadeleri kullandı;

"Adnan Oktar, İstanbul Ortaköy'de annesiyle yaşayan, Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde okuyan, uzun saç ve sakallı bir gençti. Basın, Oktar'ı 1985'te keşfetti ve "Adnan Hoca" olarak ünlendirdi.

Oktar başlangıçta Nurculuk'tan etkilenmiş, tavizsiz bir İslamcıydı. Müridlerini yalnızca zengin aile çocuklarından seçiyor, onların "gayri İslami" bulduğu isimlerini Abdullah, Zeynep, Talip, Emine gibi isimlerle değiştiriyordu.

Bazı velilerin şikayetiyle tutuklanan Oktar, "akıl hastası, kokainman, Atatürk düşmanı, şeriatçı" olmakla suçlandı. O da içerden çıkınca İslamcılarla bağını koparıp Atatürkçü olduğunu ilan etti. Müridlerine kurdurduğu Bilim Araştırma Vakfı, lüks otellerde Atatürkçülük üzerine konferanslar düzenleyip ünlü profesörleri, sanatçıları ve emekli subayları konuşturdu.

Adnan Hoca 1990 başlarında ortalıktan kayboldu. Ancak grup üyeleri sık sık eğlence yerlerinde görülür oldu. Gruba katılmayı kabul etmeyen eğlence dünyasının bazı isimleriyle, grup aleyhine konuşan, yazan birçok gazeteci aleyhine şantaj faksları çekildi. Vakıf yöneticileri bu faksların kendileriyle ilgili olmadığını söylediler.

Zamanla grup içinde ayrılıklar çıktı. Taraflar birbirlerini polise ihbar etti. Bu arada vakıf yöneticilerinden Serkan Ciminli öldürüldü."

ESRARENGİZ CİNAYET

"Adnan Hoca'nın gizli kamera uzmanı" olarak bilinen cemaat üyesi Serkan Ciminli, 1998 yılında kimliği belirsiz 2 kişinin saldırısı sonucu Bebek'te öldürülmüştü. Ciminli'nin kız arkadaşının da yaralandığı olayla ilgili ‘‘Piç Mahmut’’ lakaplı Ramazan Oruç sorumlu tutulmuştu.

Ciminli'nin de üyesi olduğu Bilim Araştırma Vakfı yöneticileri, olayın ardından, ‘‘Serkan vatanına miletine bağlı milliyetçi bir insandı. Bu saldırı, şahsına değil, vakfımıza yapılmış bir saldırıdır. Kendisi şehidimizdir. Bu saldırılar bizi mücadelemizden alıkoyamaz’’ açıklaması yapmıştı.

Adnan Hoca'nın karanlık dünyası: "Uyuşturucu" suçlamaları, esrarengiz cinayetler... ile ilgili etiketler Adnan Oktar adnan hoca celal adan
GÜNÜN VİDEOSU

Suudi Arabistan'da düzenlenen bir müzik festivalinde Kabe'ye büyük saygısızlık!

Suudi Arabistan'da düzenlenen Riyad Festivali'nde Kabe maketinin dekor olarak kullanılması büyük tepki çekti. Eski Diyanet İşleri Başkanı Görmez olayın fecaat olduğunu vurgulayarak, Suud ulemasının sessizliğini eleştirdi.