Uzaylılar Mars ve Ay'da olabilir!
İnsanoğlu ucu bucağı olmayan evrende yalnız olabilir mi? İnsanlık için bu sorunun cevabı hep merak edilen bir muamma oldu. Uzaya sinyaller gönderildi, keşif uyduları yollandı. UFO'lara ilişkin görüntüler hariç şu ana kadar kanıtlanmış bir başka tür bulunabilmiş değil. İşte tam da bu noktada yeni bir teori ortaya atıldı. Bazı bilim insanları uzaylıların Mark ve Ay'ın yüzeyinin altındaki göllerde yaşayabileceğini, bu nedenle buralarda sondaj yapılmasını istediler.
Independent'in haberine göre; uzaylıların Ay ve Mars yüzeyinin altındaki göllerde yaşıyor olabileceği teorisini ortaya atan bilim insanları, onları bulmak için sondaj yapılması gerektiğini ileri sürdüler.
Habere göre bu şaşırtıcı teoriyi, Harvard'daki Astrofizik Merkezi ve Florida Teknoloji Enstitüsü'nden önde gelen bir ekip ortaya attı.
Ekip, insanların önümüzdeki 10 sene içinde ilk sondaj seferini yapabileceğini tahmin ediyor.
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Harvard Astrofizik Merkezi'nden Profesör Avi Loeb, tıpkı Dünya'da petrol ararken yapıldığı gibi, Ay yüzeyinin altında hayat aramak için de derinlere inen robotlar ve ağır makinelerin kullanılabileceğini ifade etti.
Daily Star'ın haberine göre; FIT'de astrobiyoloji alanında asistan profesör Manasvi Lingam da, bu araştırmaların teknik açıdan güç olacağını ancak imkansız olmadığını söyledi.
Aynı zamanda ekibin The Astrophysical Journal Letters isimli hakemli dergide yayımladığı makalenin başyazarı da olan Prof. Lingam, Kızıl Gezegen'in yüzeyinde büyük su kütleleri olmasa da yeraltında yaşam formlarının olabileceği göllerin bulunduğunu tahmin ediyor.
Araştırmacı Lingam, bu nedenle Mars yüzeyinin altında onlarca kilometre sondaj yapılması gerektiğini ifade ediyor.
Mars ve Ay, yüzeylerinde sıvı su bulunmasını sağlayacak bir atmosfere sahip değiller. Fakat yüzeyin altındaki daha sıcak ve basınçlı olan bölgelerin, yaşamın kaynağı olan sıvı haldeki suyun var olmasına şans tanıyabileceğini düşünülüyor.
Lingam, yüzey suyunun belirli bir basıncı korumak için bir atmosfere ihtiyacı olduğunu ve bu olmadan sıvı suyun var olamayacağını, fakat daha derin bölgelere gidildiğinde, üst katmanların gereken basıncı uygulayacağını ve böylece sıvı suyun varlığına prensipte imkan tanınacağını savunuyor.