Uzmanlara göre salgını bitirecek
Koronavirüs salgını başladığında insanoğlunun elinde buna karşı herhangi bir silah yoktu. Salgının birinci yılı dolmadan hayatımıza ilk olarak aşılar girdi. Ancak bunların tedarik sorunu çözülebilmiş değil. Üretim ve tedarik az olunca dünyanın 20'de 1'i ancak aşılanabildi. Hastalığın ilacı ise başarılı çalışmalar olsa da henüz üretim aşamasına gelmedi. Bakan Koca geçtiğimiz günlerde ilk kez Türkiye'de çalışıldığını belirttiği 'Nazal - sprey - aşı'yı duyurdu. İşte bu aşı salgında yeni umut oldu.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Türkiye’de klinik çalışmalarının başlayacağını duyurduğu sprey, yani ‘nazal’ aşı uzmanlara göre büyük umut vaat ediyor.
Çünkü mevcut aşılar hastalığı önlemiyor ve sadece hafif atlatılmasında işe yarıyor.
Ama virüsün girdiği burundan ya da ağızdan uygulanabilen sprey aşının aynı zamanda hastalığın bulaşmasını da engellemesi bekleniyor.
PROF. DR. İSMAİL BALIK: “SALGINI BİTİREBİLİR”
Ankara Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Balık, Bakan Koca'nın klinik çalışmaların başladığını açıkladığı ‘nazal’ aşıların sağlayacağı avantajlara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Hürriyet'in haberine göre, Prof. Balık nazal aşı için "Salgını bitirebilir" dedi. Prof. Dr. İsmail Balık şöyle konuştu:
BAŞKASINA BULAŞI ÖNLER
“Solunum yolu virüsleri, burun ve ağız mukozası yoluyla vücuda girerler ve bağışıklık sistemimiz bu virüslerle mücadeleyi ilk giriş noktası olan burnumuzdaki fiziksel bariyerlerler, yani silyalar (kılsı yapı), ikinci olarak lokal bağışıklık faktörleriyle sürdürürler. İşte sprey aşı burada devreye girecek.
VİRÜSÜN GİRDİĞİ YERDEN UYGULANIYOR
Bu aşı burundan, yani virüsün doğal yoldan girdiği yerden verildiğinde, bağışıklık sistemi lokal antikorları oluşturuyor. Bu lokal antikorlar virüs ile karşılaştığımızda daha burun ve ağız aşamasındayken virüsün vücuda yayılmasını engelliyorlar. Bu nedenle sprey (nazal) aşılar, şu andaki aşıların yapamadığını da yapıyor. Yani virüsün bulaştırılmasını da engelliyorlar."
ŞU ANKİ AŞILAR HASTALIĞI ÖNLÜYOR
Mevcut aşıların sadece hastalığın etkisini azalttığına işaret eden Prof. Dr. Balık, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu anki aşılar kas yoluyla verildiği için sadece genel antikor oluşturuyor. Genel antikor oluşturduğu için de virüsün vücuda alınması tam engellenemiyor. Virüs girdiğinde bu aşılarla hastalık ve ağır hastalık yapması engelleniyor. Vücudun içinde yayılmasını engelliyorlar. Ama kişinin burnunda ve boğazında virüs bulunduğundan bu kişiler virüsü başkasına bulaştırabiliyorlar.
TEORİK OLARAK BAŞARILI
Bu nedenle sprey aşılar teorik olarak salgını önlemede çok daha yüksek başarı beklenen bir aşı çeşididir. Tabii ki faz çalışmalarının sonunda ne kadar etkili olacağı görülecek, çünkü bu teorik olarak böyle. Az sayıda da olsa sprey aşı denemeleri var. Ancak sprey aşı başarılı olursa salgını sonlandırmada en etkili olacak aşı tipidir."
HER YAŞ GRUBUNA UYGUN
Aşıların kimlere uygulanacağının klinik araştırmalar sonucunda belirleneceğinin altını çizen Balık, "Teorik olarak sprey aşı her yaş grubuna kullanılabilir. Burundan püskürtme metodu ile yapılabilir." dedi.
HERKES KENDİNE YAPABİLİR
Peki, nazal aşıyı sağlık görevlileri yapmak zorunda mı? Merak edilen bu soruya ilişkin Prof. Balık'ın yanıtı ise şu oldu:
"Kişi kendine de uygulayabilir. Klinik çalışmalar sırasında görülecektir. Buruna mı, boğazın arkasına mı püskürtülecek yoksa ikisine birden mi, bu çalışmalar sonucunda ortaya çıkacak.
TAŞIMASI SAKLAMASI KOLAY
Sprey aşının uygulama için basit bir aparatta olması bekleniyor. Taşıma ve saklama koşullarının da diğer aşılara göre çok daha kolay olacağı tahmin ediliyor."
TÜRKİYE'DE DE ÇALIŞMASI VAR
Prof. Dr. Balık, sprey aşı çalışmasının Türkiye’de yapılmaya başlandığını hatırlatarak sözlerini şöyle tamamladı:
“Türkiye’de çok sayıda farklı tipte aşı çalışması var. Sprey aşı da bunlardan biri. Aşı tipleriyle ilgili dünyada yapılan denemelerin tümü Türkiye’de de yapılıyor. Aşı tiplerinin çeşitliliği açısından en fazla çalışmanın yapıldığı ülkelerden biriyiz. Ama maalesef hala üretime geçecek aşamada olan, faz çalışmaları bitmiş olan aşımız yok. Üretim hedefine en yakın aşı Kayseri’de başlatılan inaktif aşı. Sonbaharda üretime geçebilecek durumda olacağını düşünüyorum.”