Kent merkezine 40 kilometre uzaklıktaki Gümüşali köyünde çıkan suyun böbrek taşına iyi geldiği iddia edildi. Bunu duyan bölge halkı da köye akın ederek hem sudan içip hem de bidonlara doldurarak evlerine götürmeye başladı. Bunun üzerine haziran ayında suyla ilgili olarak çalışma başlatıldı. İncelenmek üzere sudan alınan numunelerde yapılan araştırmada, içerisinde yoğun miktarda bakteri bulunduğu belirlendi.
Uzmanların tüm uyarılarına rağmen içiyorlar şifalı sanılan su organ yetmezliğine yol açabilir!
Muş'un Gümüşali köyünde, böbrek taşını erittiği öne sürülen ve 'şifalı' olarak anılan suyun yoğun miktarda bakteri içerdiği belirlendi. Konuya ilişkin uyarıda bulunan Prof. Dr. Serhat Vançelik, "Su analizinde tespit edilen bakteri miktarları çok yüksek seviyede. Basit ishalden kana karışıp ciddi enfeksiyonlara kadar geniş bir yelpaze gösteren bakterinin suda hiç olmaması gerekir. Bazı sularda organ yetmezliklerine neden olabilen çeşitli ağır metaller vardır" dedi.
İÇMEYE DEVAM EDİYORLAR
Yapılan incelemeler ve varılan sonuç doğrultusunda suyun içilmemesi noktasında uzmanlar tarafından uyarılar yapılmaya devam edildi. Ancak vatandaşlar ise suyu içmekten vazgeçmiyor. Böbrek taşı rahatsızlığı bulunan yakınına su götüren vatandaşlardan Umut Okan, "Bir ağabeyimizin böbreğinde taş var. Bu suyun böbrek taşına iyi geldiği söyleniyor. Ama uzmanlar da suyun içerisinde birçok bakterinin olduğunu söylüyor. Yani içenler, şifalı biliniyor diye içiyor. Biz de geldik sudan götüreceğiz" dedi.
Köylerindeki suyun tamamen şifalı olduğunu öne süren Sabri Işık (77) ise yapılan incelemelerin olumsuz çıkmasının nedeninin, köyün gider suyunun bu suya karışmasında etkili olduğunu söyledi. Işık, "Ben 77 yaşındayım. Bu köyde dünyaya geldim, büyüdüm. 65- 70 seneden bu yana bu su şifalı sudur. Herkes bu su için gelip, gidiyor. Ben kendi şahsımda evime çok sayıda misafir aldım. Herkes şifa buldu, taş düşürdü. Yalnız köyden giden kanalizasyon suyu, şifalı suya karışıyor. Önceden gider suyu orada değildi, köyün yukarısındaydı. Gider suyu aşağı indikten sonra, olabilir o gider suyu şifalı suya karışabilir. Ben öyle biliyorum. Kanalizasyonun karıştığı su ile şifalı suyun ayrılması lazım" diye konuştu.
SUDAN ŞİFA BULDUĞUNU ÖNE SÜRDÜ
Kendisinin de bu sudan şifa bulduğunu anlatan köy sakinlerinden Sabahattin Taşdemir (51) de, "Bu su yüzde yüz şifalı bir sudur. Ben kendimde şifa bulmuşum. Onun için ben diyorum ki; herkeste şifa bulabilir. Böbrek taşına, her hastalığa göre de çok iyidir. Su şifalı bir sudur, buna değer versinler. Ben yetkili kişilerden rica ediyorum" dedi.
SUDA ANALİZ YAPILDI
Şifalı olduğu öne sürülen ve uyarılara rağmen içilmesine devam edilen suyun vatandaşlarda bulantı, kusma, ishal şeklinde semptomlar gösterdiği kaydedildi. Muş İl Sağlık Müdürlüğü'ne bağlı Toplum Sağlığı Merkezi bünyesindeki Halk Sağlığı Laboratuvarı'nda da sudan alınan numuneler üzerinde yapılan incelemeler sonrasında, analiz raporu hazırlandı.
'BU SU İÇİLMEZ'
Analiz raporlarını değerlendiren Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serhat Vançelik, sağlıklı suyun, fiziksel, kimyasal ve biyolojik açıdan sağlıklı olması gerektiğini bildirdi. Muş Halk Sağlığı Laboratuvarı'nın sonuçlarında, özellikle biyolojik açıdan mikrop içerip içermediğinin analiz edildiğini kaydeden Vançelik, "Bu analizde şunu görüyorum. Kırsal alanda belki maksimum 10'a kadar kabul edilebilir. Koliform bakteri sayısının 510 olduğunu görüyorum. Bu kabul edilebilir seviye değil gerçekten. Escherichia coli dediğimiz basit ishalden kana karışıp ciddi enfeksiyonlara kadar geniş bir yelpaze gösteren bakterinin suda hiç olmaması gerekir. Ancak bu suda 100 mililitrede 10 Escherichia coli olduğu görülüyor. Bu da gerçekten bu suyun içilmezlduğunun göstergelerinden biridir. Yine enterekok ve fekal streptococ dediğimiz bakterilerde herhangi analiz edilen suda olmaması gerekir. 600 gibi çok yüksek seviyede olduğu görülüyor. Yani özetle biyolojik analiz sonucuna göre mikrobiyal açıdan bu su içilemez bir su" diye konuştu.
'BAZI SULARDA AĞIR METALLER VAR'
Fiziksel açıdan da bulanıklık ve diğer özelliklerine bakıldığında sorunlu olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Vançelik, şunları söyledi:
"Sağlıklı bir suyun öncelikli olarak hastalık yapıcı mikrop içermemesi gerekir. Oysa habere konu suyun Muş Sağlık Müdürlüğü laboratuvarlarında yapılan analiz sonuçlarına göre normal sınırların çok üzerinde koliform basil ve hiç bulunmaması gerekli olan bakteriler bulunduğu saptanmıştır. Bu açıdan suyun içilemez olduğu mutlaktır. Suda saptanan bu bakteriler ishalli hastalıklar oluşturacağı gibi, çok ciddi enfeksiyon hastalıklarına yol açabilir. Ayrıca kimyasal tetkiklerin de yapılıp ağır metal içerip içermediği de saptanmalıdır. Kimyasal analiz sonuçları özellikle bazı sularda ağır metaller olabilir. Bunların zararları uzun vadede olduğu için gözden kaçabilir. Bu anlamda her İl Sağlık Müdürlüğü tarafından her ilde çeşme suları ve diğer tüketim amaçlı kullanılan sular analiz edilmekte ve bu analizler şeffaf olarak ortaya konmakta. Hatta İl Sağlık Müdürlüklerinin sitesinde bile hangi çeşmelerin analiz sonuçlarını ne olduğunu görmek mümkün olabilmekte. Vatandaşlarımızın bence buna itibar etmesi gerekir. Söylentilerle, 'sağlıklı su' veya 'şifalı' başka 'böbrek taşı düşürme' veya başka nedenle kullanmadan önce o suyun sağlıklı olduğuna emin olmak gerekir. Bir de kimyasal açıdan da riskli olacağının uyarısını yapmak lazım. Mutlaka kimyasal değerlendirmesi de yapılmıştır. Bazı sularda ağır metaller olarak insan sağlığına uzun vadede ciddi sağlık sorunları oluşturur. Yani ölümden ziyade ciddi organlara sıkıntılar sorunlar, organ yetmezliklerine neden olabilen çeşitli ağır metaller vardır. Tabi biz bu sonuçları göremiyoruz. Ama ben gördüğüm iki sonucu net olarak ortaya koymuş olursam biyolojik analiz sonucuna göre Sağlık Bakanlığımızın insani tüketim amaçlı sular yönetmeliğine göre bu su içilmez bir su. Gerek bakterilerin kabul edilmez gibi bir yüksek seviyede olması gerekse sağlıklı bir suda hiç bulunmaması gerekli olan Escherihia coli dediğimi bakterinin görünmesi ve diğer etkenlerde var."