Uzman Klinik Psikolog Beste Çokaygil, evliliğin mutlu ve uzun süreli olabilmesi için sağlıklı bir ilişki içinde kadın ve erkeğin zaman ve çaba harcaması gerektiğine değinerek mutlu bir evlilik için ipuçları verdi. Evliliklerin temelinde mutluluk ve uzun süreli bir beraberlik amacı olduğunu belirten Psikolog Çokaygil, “Fakat zaman zaman evlilik içinde ekonomik, sosyal ya da özel durumlar sebebi ile çeşitli problemler yaşanabilir; büyük bir aşkla evlenen çiftler belli bir süre sonra karşılıklı olarak birbirlerinden sıkılabilir veya evlendikleri için pişman olabilir” dedi.
Uzun ve mutlu evliliğin 6 sırrı! Mutlu ve huzurlu evliliklerin sırrı nedir?
Herkes evlendiği insanla mutlu ve uzun bir evliliği olsun ister fakat işler her zaman istenildiği gibi gitmeyebilir. Fark etmeden de olsa yapılan bazı hatalar ilişkide ve evlilikte her iki tarafı da aradaki bağı da yıpratabilir. Peki, daha mutlu ve huzurlu bir evliliğin sırrı nedir? İşte cevabı…
SUÇLAYICI DAVRANIŞLAR DOĞRU DEĞİL
Hissedilen duygu ve düşünceleri dile getirebilmenin, eşlerin bağlarını kuvvetlendirmede rol oynadığını ifade eden Psikolog Çokaygil “Bunları aktarırken evlilik içinde saygının azalması, kullanılan dil ve kelimelerin içeriğinin olumsuz olması davranışlarla ilgili sınırların kaybolduğunu gösterir. Küsmek, tepkisiz kalmak, yüksek sesle konuşmak, bağırmak ve fiziksel şiddet sınırların yeniden çizilmesi gerektiğinin başlıca işaretidir. "Sen şöylesin, böylesin" gibi suçlayıcı bir ifade değil, kendi açınızdan "Bu durum benim şöyle hissetmeme yol açtı" şeklinde bir ifade daha çok kendinizi ifade edebilmenizi sağlar” diye konuştu.
DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞMAYIN
Herkesin olumlu ve olumsuz kişilik özellikleri olduğuna vurgu yapan Psikolog Çokaygil, eşlerin olumsuz değil, olumlu özelliklere ve iyi yanlarına odaklanmak gerektiğini; olumsuz özellikleri değiştirmeye çalışmak yerine, hoşgörü göstermenin, doğabilecek problemleri ve kavgaların da önlenebileceğini dile getirdi.
ÖZEL ALANLARINIZ VE BİREYSEL VAKİTLERİNİZ OLSUN
İki kişilik bir hayatı paylaşırken ayrı bir birey olarak gerçekleştirmek istediklerinizden mahrum kaldığını hisseden eşlerin “kişisel alan” sınırlarına girildiğini belirten Psikolog Çokaygil, “Sağlıklı bir evlilikte kadın ve erkeğin de kendi özel alanlarını oluşturabilmesi gerekir. Her iki taraf da yalnız kalmak istediği zamanlarda sevdiği farklı aktiviteleri gerçekleştirebilmeli ve konuşup, dertleşebileceği farklı bir arkadaş çevresi ile vakit geçirebilmeli. Eşinizi sevdiği aktiviteleri yapmaktan veya kendi arkadaş çevresi ile görüşmekten alıkoymaya çalışmamalısınız” dedi.