Vaka artışlarının sebebi Karadeniz mutasyonu mu?
Koronavirüsün birçok ülkede hızlı bulaşan yeni türü belirlendi. İlk örnek İngiltere'de ortaya çıkmıştı. Onu Güney Afrika ve Brezilya varyantları izledi. Sağlık Bakanlığı'nın il ortalamalarını yayınlaması ile birlikte Karadeniz bölgesinde vaka sayılarındaki yüksek artış gözler önüne serildi. Bu artış virüsün Türkiye’ye özgü mutasyonlu bir türü mü var ve bunun tespiti mümkün mü sorularını akıllara getirdi. Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan merak edilen bu soruların cevabını verdi...
İlk olarak İngiltere'de ortaya çıkan ve Güney Afrika ile Brezilya varyantları da belirlenen koronavirüs mutasyonları, bilinen virüse göre daha hızlı yayılıyor ve tespiti için de özel testler gerekiyor.
Peki bazı illerde yaşanan vaka artışları bu varyantlar gibi Türkiye'ye özgü bir mutasyonlu virüsün eseri olabilir mi? Mevcut aşılar mutant virüse karşı etkili oluyor mu?
Sağlık Bakanlığı Toplum Bilim Kurulu Üyesi ve Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, mutant virüsle ilgili merak edilen soruların yanıtını verdi.
KARADENİZ BÖLGESİNDE CİDDİ ARTIŞ VAR
Türkiye genelinde salgına karşı alınan tedbirler ile vaka sayılarındaki düşüş devam ediyor. Ancak Doğu Karadeniz Bölgesi'nde vaka sayılarında görülen yüksek artış Türkiye ortalamasının iki katından fazla. Bundan dolayı son günlerde gözler bu bölgeye çevrildi.
TRT Haber'in haberine göre, yetkililer, salgının başından bu yana hastalığa karşı en etkili yöntem olan sosyal mesafe, maske ve temizlik kurallarına uyulmasını vurguluyor.
Peki Karadeniz'deki 5 ilde görülen yüksek vaka sayılarının nedeni mutant virüs olabilir mi?
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan bu soruya, “Sürecin başından itibaren mutasyonlu virüs dünyada görüldü. Türkiye'ye özgü hastalık yapıcı düzeyde, İngiltere, Güney Afrika, Brezilya varyantı gibi bir mutasyonun varlığından söz etmek mümkün değil. Ancak şu an olmaması bundan sonra da olmayacağı anlamına gelmiyor.” diye cevap verdi.
İlhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mutasyon ile biz aralık-ocak ayında tanıştık bilimsel veri ile gelenlerle beraber. Önlemlerimizi aldık. Her şeye rağmen Türkiye'de de görüldü, sonra yine önlemlerimizi değiştirdik. Bu sefer mutant virüsler birbirleriyle ilişkiye girmesin diye, mutant virüs taşıyan biri ile mutant virüs taşımayan bir kişiyi yeni rehber güncellemesi ile aynı odada yatırmak kısmından da ayrıştırma gerçekleştirdik. Bundaki amaç iki farklı virüsün gelip mutasyon oluşturmasını önlemekti. Bunların hepsi aslında koruyucu önlemler. Fakat şu an için Karadeniz Bölgesi'nde vaka sayıları yüksek veya Doğu Anadolu'da vaka sayıları yüksek bunun nedeni mutant virüs demek için elimizde yeterli kanıt yok.
MUTASYONLU VİRÜS NASIL TESPİT EDİLİYOR?
Mutasyona uğramış virüs tespitinde, normal rutin yaptığımız PCR testi yani sürüntü aldığımız ağız ve boğazdan testlerde COVID pozitif diyoruz. Ancak bunun mutant olup olmadığı, geriye dönük farklı çalışmalarla farklı testlerle anlaşılabiliyor. Bunlar benzer testler olsa da rutinde yapılan testler değil. Sağlık Bakanlığımız mutant virüs tespiti noktasında gerekli imkanlara sahip ve bunun tespitini yapabiliyoruz.
AŞI MUTANT VİRÜSE KARŞI ETKİLİ Mİ?
Virüs mutant olsa da olmasa da aşı olan kişiye bulaşabilir. Bizim şu an kullandığımız Sinovac aşısı için mutant virüs de olsa aşının etkili olduğunu ağır hastalık yapmadığını söylemek mümkün. Fakat tabii ki ekstrem örnekler her zaman olabilir. Şu an bizdeki inaktif aşının sonuçları, aşı olan kişilerin ağır hasta olmadıklarını gösteriyor.
Burada iki sonuca varmak gerekiyor. İnsanlar aşı olsa da hasta olabilirler. Mutant virüsle de mutant olmayan virüsle de. İnsanların aşı olmaları ağır hastalıktan büyük olasılıkla koruyor bu da çok önemli. Dünya Sağlık Örgütü diyor ki, böyle salgın durumlarında aşı yaptığınız zaman aşılar yüzde 50 insanları hastalıktan korursa yeterli diyor. Bizim Türkiye'de uyguladığımız aşı yüzde 90 ağır hastalıktan koruyor hatta yüzde 90'dan fazla.
SEYAHAT YOLUYLA TÜRKİYE’YE MUTASYONLU VİRÜS TAŞINMASINA KARŞI NE YAPILABİLİR ?
Mutasyonlu virüsün ortaya çıktığı ülkelerde uçuş kısıtlaması var. Uçuş kısıtlaması olduğu için riskin az olduğu kanısındayım. Bunun yanında mutasyonlu virüs tehlikesi olan bazı ülkelerden Türkiye'ye gelen yolcular karantinaya alınıyor. Karantina süreçleri devam ediyor. Ardından PCR negatifliği varsa ancak karantina sonlandırılıyor. Şu anki durum riskin yüksek olduğunu düşündürmüyor.
İkinci yolla gelenler olabilir. Örneğin biri, İngiltere'den Fransaya gider Fransa'da iki gün kalır gelir. Geçmiş öyküsünü sorgulamak biraz güç. Böyle olursa çok fazla sayıda insan gelirse, mutant virüs gelebilir bu sadece Türkiye değil dünya için geçerli bir durum.
Salgının nasıl başladığını düşünürsek Çin'den seyahatle başladı teorik olarak düşündüğümüzde. Seyahati kısıtlama şansınız olmadığına göre her zaman böyle bir tehdidin olduğunu söylemek mümkün. Buna karşı ne yapılabilir sorusuna gelince, biz yüksek olduğu sürece buralardan gelecek direkt veya ikinci ve üçüncü uçuşların kısıtlanması, mutant virüs tespit edilen kişilerin öyküsünde seyahat öyküsü varsa mutant virüs için de ekstra test yapılması ve test yapılanların da yine izolasyonlu hasta ise veya yakınlarının karantinasının uygun koşullarda devam ettirilmesi en doğru yaklaşım olur.