Ya büyükelçiler "İstenmeyen adam" ilan edilmezse...
Gezi olaylarını finanse etmekle suçlanan Osman Kavala'nın serbest bırakılmasını isteyen 10 büyükelçi, batı dünyası ile Türkiye arasında iplerin yeniden gerilmesine neden oldu. 10 büyükelçinin "istenmeyen adam" ilan edilmesi tartışılırken, farklı alternatiflere de kapılar henüz kapanmadı...
Aralarında ABD'nin de bulunduğu 10 ülkenin büyükelçileri 18 Ekim'de ortak bir açıklama yayınlayarak, tutuklu yargılanan Osman Kavala’nın serbest bırakılmasını istedi.
Bu talep batı dünyası ile Türkiye arasında yeni bir diplomatik krize neden olurken Cumhurbaşkanı Erdoğan Kavala açıklaması yapan 10 ülke büyükelçisinin "istenmeyen adam" ilan edilmesi için Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'na talimat verdi.
Bu kararın uygulanmasının Avrupa ve ABD’yle ilişkileri nasıl etkileyeceği tartışılmaya devam ederken, Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi, "İstenmeyen adam" yaptırımı dışında formüller olduğunu savundu.
Abdülkadir Selvi bugünkü yazısının "Bir ihtimal daha var" başlıklı bölümünde, "Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 10 büyükelçinin istenmeyen adam ilan edilip sınır dışı edilmesiyle ilgili konuşmasından sonra mekanizmanın hemen işlemeye başlamaması yararlı oldu. Çünkü bir ihtimal daha var. Hatta bir ihtimal değil, birçok seçenek var. Şimdi diplomasiye şans verme zamanı." dedi.
Söz konusu büyükelçilere yönelik farklı alternatif tepkilerin de masaya yatırılabileceğini dile getiren Selvi şunları kaydetti;
"Savaş döneminde bile diplomasiye şans tanınır. Türkiye ekonomik ve siyasi ilişkilerinin güçlü olduğu, dünyanın 10 gelişmiş ülkesiyle etkisi on yıllarca sürecek bir krizin düğmesine basmadan önce diplomatik seçenekleri devreye sokmalı.
1)Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın büyükelçilerin sınır dışı edilmesiyle ilgili cümlesinde bir ifade var. Erdoğan, ”Bunlar Türkiye’yi tanıyacaklar, Türkiye’yi bilmedikleri gün burayı terk edecekler” demişti.
2)10 büyükelçi tekrar Dışişleri Bakanlığı’na çağrılır. Son bir kez “Türkiye’nin hassasiyetinin en üst seviyede olduğunu gördünüz. Ya gereğini yaparsınız ya da gidersiniz” denilir. Yani,”Ya bu ülkeyi anlarlar ya da giderler.”
3)Bu arada sınır dışı edilmeden bir önceki yaptırımlar devreye sokuluyor. Yaptıkları işler zorlaştırılır, randevu verilmez, verilen randevular iptal edilir ve yok sayılırlar. Hiçbir resmi toplantıya katılmalarına imkân verilmez.
4)Türkiye ile Batı ittifakı arasında bir kırılmaya neden olacak krizi yumuşatmak için son 48 saatte uluslararası camiadan etkili isimlerin devreye girmesini bekledim. Olmadı. Ama bugün itibarıyla NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, AB Konseyi Başkanı Michel, ya da AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen’in devreye girmesi beklenebilir. Yararlı da olur. Hatta önemli bir ülkenin devlet ya da hükümet başkanı bu görevi üstlenebilir."
Türkiye'nin olası "istenmeyen adam" yaptırıma karşı batılı ülkelerin de buna karşılık atacağı adımlar olabileceğini ifade eden Selvi, "48 saattir çok yoğun bir trafiğin içindeyim. Dün itibarıyla Batılı merkezlerde Türkiye’ye karşı bir takım yaptırımlar konuşulmaya başlandı. Bunları Türkiye’ye bir tehdit unsuru olması açısından paylaşmıyorum. Ama bu tuzağa düşmeyelim diyorum." ifadelerini kullandı.