Yabancı basına konuşan 'Türk yetkili' taktik çıktı!
Cemal Kaşıkçı'nın 2 Ekim'den beri kaybolmasının ardından Riyad yönetimi gecikmeli de olsa yaşananları kısmen itiraf etmiş ve bu olayda yaşanan gelişmeler ağırlıklı olarak "İsmini açıklamayan Türk yetkililerin, uluslararası basına konuşması" üzerinden takip edilmişti. Wall Street Journal gazetesine konuşan kaynaklar bunun bilinçli olarak yapıldığını iddia etti.
Türk kamuoyu ne yazık ki Kaşıkçı olayını uluslararası mecralardan takip etti…
İsmini açıklamayan Türk yetkililerin sık sık New York Times, CNN, Al Jazeera, Reuters, Wall Street Journal ve Washington Post gibi televizyon, internet sitesi, ajans ve gazetelere konuşması bunun en büyük sebebiydi.
Onlarca adliye, polis, diplomasi muhabiri çalıştıran Türk basınını es geçerek uluslararası basına konuşan “ismini açıklamayan Türk yetkililerin” neden böyle bir yöntem izlediği belli oldu.
SUUDİLER KENDİLERİNİ REZİL ETTİLER
Sözcü'nün aktardığına göre, ABD’nin saygın gazetelerinden Wall Street Journal’a konuşan Türk kaynaklar, bunun bilinçli olarak yapıldığını açıkladı.
Gazeteye konuşan yetkili, “Kanıtları günlere yayarak parça parça sunma stratejisi izledik. Bunda amacımız uluslararası kamuoyunun Suudi Arabistan konusundaki duruşunu belirlemekti” dedi. Türk uzmanların, Kaşıkçı’nın Riyad tarafından İstanbul’da öldürüldüğünü soruşturmanın başında anladıklarını da dile getiren Wall Street Journal, “Hemen olayı açıklamak istemedik. Zengin ve güçlü bir krallığı karşımıza almaktan çekindik” sözlerine yer verdi. Riyad’ın Kaşıkçı cinayetiyle ilgili iddialarını çürütmek için bu yola girdiklerini söyleyen Türk yetkili, “Biz damla damla tekniğini kullandık” dedi.
Dün, Kaşıkçı’ya benzeyen bir infaz timi üyesinin, gazetecinin kıyafetlerini henüz beden sıcaklığı düşmeden giydiği ve bu şekilde İstanbul’da güvenlik kameralarını kandırmak için tur attığının görüntüsü CNN International ile paylaşılmıştı.
Wall Street Journal’a bilgi veren üst düzey bir Türk, “Bizim bir şey yapmamıza gerek kalmadı. Suudiler kendilerini rezil etmekte çok iyi iş çıkardılar” dedi.
RESMEN DALGA GEÇMİŞLER
Wall Street Journal’a konuşan Türk kaynaklar ise, Kaşıkçı’nın öldürülmeden önce kaydedilen ses kaydına ulaştıktan sonra Riyad yönetimiyle Ankara’da görüştüklerini ve Suudi Arabistan’ın Türkiye’yi ve Türk makamlarını kandırmaya yönelik adım attığını söyledi. Bir yetkili, Kaşıkçı’nın kaybolduğu 2 Ekim’de ses kaydına eriştiklerini ve sesin analizini 2 gün içerisinde yaptıklarını söyledi. Yetkili, ses kaydına nasıl eriştiklerini duyurmadı.
6 Ekim’de Türk heyetinin Ankara’da Suudi Arabistan delegasyonu ile bir araya geldiğini açıklayan Türk yetkili, Kaşıkçı’nın gündeme geldiğini fakat Riyad yönetiminin iddiaları redderek Suudi Arabistan’a bir rapor hazırlanacağı konusudna hemfikir oldu. Fakat ne olduysa ertesi gün oldu!
Kaşıkçı’nın Başkonsolosluk binasında aranması ve incelemeler için Türk makamlar izin beklerken, Riyad yönetimi Reuters haber ajansını binaya kabul etti ve çekim yapmasına izin verdi.
Bu gelişmenin Türk tarafının tepkisini çektiğini aktaran Wall Street Journal’a konuşan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakın olan biri, “Suudiler bizimle dalga geçiyordu. Bu hakarettir” açıklamasını yaptı. Bundan sonra Türk basınında 15 kişilik infaz timi haberleri ortaya çıkınca Riyad’dan üst düzey bir heyet Ankara’ya geldi.
12 Ekim’deki görüşme sırasında Türk yetkililerin Prens Halit el Faysal ile bir araya geldiği ve Kral Selman’a iletmek üzere birçok kanıt sunulduğu anlatıldı. Suudi heyetin Riyad’a dönmesindne sonra Kral Selman’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştüğü aktarılırken, “Kral Selman, kamuoyu karşısında açıkça Suudi Arabistan’ı suçlamayan Erdoğan’a teşekkür etti. Görüşme sonrasında Kral Selman bir iç soruşturma talep etti” ifadesi kullanıldı.
Wall Street Journal’ın haberi ise bir Suudi yetkilinin açıklamalarıyla sonlanıyor… İsmini açıklamayan Suudi yetkili yaşananların ardından, “Hepimiz korku ve panik içindeyiz” dedi.