Yağmur duası üzerinden Müslümanları aşağıladı
Diyanet İşleri Başkanlığı Türkiye'de yaşanan kuraklığa dikkat çekmek ve su tasarrufunu teşvik etmek amacıyla Cuma namazında suyun önemine dikkat çeken hutbe okuturken, namazda da yağmur duası yaptırmıştı. Diyanetin bu girişimi iİktisatçı Mahfi Eğilmez'e dokunmuş olmalı ki, dua üzerinden Müslümanları hedef aldı. Eğilmez'e yanıtı ise gazeteci Belkıs Kılıçkaya 'SSCB'yi anımsatarak verdi.
Diyanet İşleri Başkanlığı geçtiğimiz cuma namazında su tasarrufunun önemine dikkat çeken hutbe ile inananlara seslendi.
Suyun önemine vurgu yapılırken, suyun israf edilmemesinin altı çiziliyordu hutbede.
Cuma namazının farzından sonra da yağmur duası yapılmıştı.
Müslüman ya da başka inançtan insanlar çeşitli nedenlerle yaratıcıya seslenir ve ondan yardım diler. Bu realite ortadayken iktisatçı kimliği taşıyan Mahfi Eğilmez yapılan bu yağmur duası üzerinden Müslümanları aşağılamaya kalkıştı.
"21. Yüzyılda yağmur duasına çıkan insanlara yapısal reformları anlatamazsınız" diyen Eğilmez'e cevap ise gazeteciler Belkıs Kılıçkaya ve Betül Soysal Bozdoğan'dan geldi.
Sözlerine, "Mahfi bey merhaba, bu mantıktan bakınca 21'inci asırda değil yağmur için herhangi bir mevzuda dua eden insanın yapısal reform bir yana iş-ücret ilişkisini dahi anlaması imkansız! Bu da yerkürenin kahir ekserisi demektir. Geri kalanların işi zor" diye başlayan Belkıs Kılıçkaya sonra da Eğilmez'in söylemini çöpe atacak şu hatırlatmayı yaptı:
"Diğer taraftan bu açıdan son derece steril bir yönetim ve toplum olan SSCB döneminde insanların yapısal reform ihtiyacını hissedip anlaması ve gerçekleştirmesi için yarım asırdan fazla zaman gerekti"
Kılıçkaya gibi Eğilmez'in bu üstenç ve inançlı insanları aşağılamaya yönelik sözlerine TRT Haber'den gazeteci Betül Soysal Bozdoğan ise "Seküler anlayışın ruhsuz dünyasına tapanlar, bu ülkeye heykelden başka hiçbir şey vermediler" diye cevap verdi.
Yağmur duası üzerinden Müslümanları aşağılayan Mahfi Eğilmez'in görmezden geldiği Diyanet İşleri Başkanlığı'nın cuma namazında camilerde okuttuğu hutbe ise şöyleydi:
SU: HAYAT VE ŞİFA KAYNAĞIMIZ
Muhterem Müslümanlar! Rabbimizin bizlere bahşettiği en kıymetli nimetlerden biri “su”dur. Kur’ân-ı Kerîm’in ifadesiyle, “canlı olan her varlık sudan yaratılmıştır” ve suya bağımlı bir ömür sürmektedir. Su, hayatımızın kaynağı, toprağımızın bereketidir. Bedenimize sıhhat ve temizlik, çevremize rahmet ve güzellik su ile gelir.
Değerli Müminler!
Aziz dinimiz İslam, suyu ölçülü kullanmayı ve israf etmemeyi emreder. Nitekim Resûl-i Ekrem (s.a.s), bir sahabinin abdest alırken fazla su kullandığını görünce, “Bu ne israf!” diyerek onu ikaz etmiştir. Sahabinin “Abdestte de israf olur mu?” sorusu üzerine “Evet, akan bir nehirde (abdest alıyor) olsan bile!” diye cevap vermiştir. Peygamberimizin bu uyarısı, suyun ibadet maksadıyla bile olsa asla israf edilmemesi gereken nadide bir nimet olduğunu bize hatırlatmaktadır.
Kıymetli Müslümanlar
Rabbimiz Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurur: “Biz gökten uygun bir ölçüde su indirir ve onu yeryüzünde tutarız. Kuşkusuz bizim onu tamamen gidermeye de gücümüz yeter.”
Hepimiz biliyoruz ki, su gibi bir hazineye paha biçilemez. Suyumuz toprağın derinliklerine çekilip gitse, onu bize Rabbimizden başka hiç kimse geri getiremez.
Bugün yeryüzünde bir damla berrak ve tatlı suyun hasretiyle yaşayan milyonlarca insan varken, bize düşen sonsuz şükretmektir: “Bizi yediren, suya kandıran, ihtiyaçlarımızı gideren ve bizi barındıran Allah’a hamdolsun!”
Şükrümüzün gereği olarak, nimetin kıymetini bilelim, suyu kullanırken bilinçli davranalım. İhtiyacımızdan fazla su tüketerek geleceğimizi tehlikeye atmayalım. Diğer canlıların da hakkını ihlal ederek vebale girmeyelim.
Değerli Kardeşlerim!
Bildiğiniz gibi, son zamanların en kurak yılını yaşadığımız bu günlerde ülkemizde suya ve yağmura ihtiyaç duyulmaktadır. Siz kıymetli cemaatimizi, Cuma namazının farzından sonra yapacağımız yağmur duasına katılmaya davet ediyorum.