Yalanlarını aynalara yükleyen ahlâksız bir toplumuz!

Ahmet Tezcan

Ahmet Tezcan

Kısa olacak evet.
Ne desem, ne yazsam, ne söylesem, ne bağırsam kâr etmeyecek çünkü.
Herkes savcı, herkes yargıç, herkes avukat çünkü.
Güya yüzde 99 “Eşhedü” diyerek dini kimliğini ilan ediyor ama Eşhedü nedir, ne anlatır, ne gerektirir umurunda bile değil.
Eşhedü demeyerek dini kimliğini ilan edenlerin de, Eşhedü diyerek ilan edenlerden bir farkı yok. Onlar da dini kimliklerini en az diğerleri kadar siyasi, ticari, ayni, nakdi yahut itibari rant aracı olarak kullanıyor veya kendi dışındakilerin kafasına indirmeye yarar sopaya dönüştürüyor.
Tanımak için tanıklık, tanıklık etmek için gözlem gerektiğini hiç akla getirmeden her olayın saniyesinde söylem derdine düşüp akıllar satan, hayır satmayan dayatan, kendi akılsızlığını başkalarının zekasıyla alay ederek, kendi karaktersizliğini başkalarının karakterine hakaretler yağdırarak örtmeye çalışan bir toplumuz.
Karaktersiz bir toplumuz.
Böyle toplumlar içinde göz kararır, söz kanatır, öz arada kaynar.
Böyle toplumlar içinde yabancı ellere birinci sınıf meşeler ve maşalar çıkar.
Sadece insan çıkmaz.
İnsanı olmayan bir toplumuz.
Bu kadar açık, bu kadar net, bu kadar kısa.
Kimse ağız açıp dudak oynatmasın boşuna.
Kimse klavye çekip tuş takırdatmasın nafile.
Çünkü yalancısınız...
Hepiniz...
Hepimiz...
Yalana sevdalı bir toplumuz!
Hakikate düşman!
Suruç’ta ölen o çocuklar kendi hakikatlerine doğdular, şu an ölmeden bilemedikleri hakikati yaşıyorlar.
Biz o çocuklardan daha ölüyüz, hakikatini ölmeden bilmeye asla talip olmayacağımız yalanlarımızı yaşıyoruz.
Biz uyanmadan, daha binlerce genç ölümlerle hakikate uyanmaya devam edecek!
Biz aynalardan kaçtıkça, o çocuklar kurşunlara, bombalara, ağlara yakalanacak!
Aynalar yalan söyler diyerek, yalanımızı aynalara yükleyecek kadar ahlaksız bir toplumuz çünkü.
İftirayı bırakıp itirafa başlamadan yığın olmaya devam edeceğiz.
Kainat çöplüğüne atılmaya layık bir yığın!
Üzgünüm Leylâ!

Diğer Yazıları