Yaldızlı hayatı bir morg köşesinde sona erdi

Eğer Taylandlı bir hemşire, trafik kazasında can verdikten sonra hastane morguna kaldırılan Karahan Çantay isimli birinin cesedinin iki gündür morgtan alınmadığını yazmasa Türkiye'nin ilk erkek güzelinin öldüğünden kimsenin haberi olmayacaktı. 

Bir sosyal medya mesajı paylaşan hemşirenin notlarına göre Çantay ölmeden önce Tayland’da matematik öğretmenliği yapıyordu. 

Ölümü ise trafik kazası sonucunda olmuştu. Taylandlı hemşire onun geçmişinde Türkiye'de erkek güzeli seçildiğini, parıltılı bir yaşam sürdüğünü kuşkusuz bilmiyordu. Bilseydi muhtemelen onları da paylaşırdı.

Ancak, paylaştığı kısa bilgi bile Çantay'ın Türkiye'de bir anda gündeme oturmasına yetti. Çünkü ölen kişi ‘Türkiye’nin ilk erkek güzeli’ idi. Tacı taktıktan sonra adı birçok skandala karışmıştı. 90’lı yılların aranan mankeni ve dizi oyuncusuydu.

Gazeteci Tuncer Köseoğlu'nun haberine göre, 1973 yılında Balıkesir’de doğan Karahan Çantay’ın hayatı 1995 yılında tamamen değişti. ODTÜ’de matematik bölümü son sınıf öğrencisi olan bu yağız delikanlı Türkiye’de ilk kez o yıl düzenlenen ‘erkek güzeli’ yarışmasına katıldı. Ve kaderini tamamen değiştiren yarışmadan ülkenin ilk ‘erkek güzeli’ ünvanına sahip olarak çıktı. Öncesinde sıradan bir üniversite öğrencisiyken ülkenin en önemli yüzlerinden biri haline geldi. Yüz hatları nedeniyle dünyaca ünlü İspanyol aktör Antonio Banderas’a benzetilen Çantay’ın yaşamı bir anda ışıltılı bir hal aldı. Onu o ‘büyülü’ dünyaya taşıyan faktörlerden biri de erkek güzeli seçildiği gece ona tacını takan ünlü şarkıcı Sibel Can’la aralarında oluşan ve bir süre sonra 'aşk' dedikodularına neden olacak dostluktu.

Başlangıçta Çantay için her şey tam da istendiği gibi yolunda gidiyordu. Adı magazin basının manşetlerindeydi, dönemin ünlü kadınları peşindeydi. Doğal olarak aşk dedikoduları hiç bitmiyordu. 

Diziler, klipler, reklam anlaşmaları derken Türkiye'nin en popüler isimlerinden biri haline gelen Çantay’ın adı sık sık Sibel Can’la aynı cümle içinde kullanılmaya başlamıştı. Ünlü şarkıcıyla aynı dizide rol arkadaşı olmuş, bir şarkısının klibinde ona eşlik etmişti. Kimyaları uyuşmuş, birbirlerinden ayrılmaz hale gelmişti. Bu da haklı olarak aralarındaki ilişkinin dostluktan çok öteye taşındığı dedikodularının yayılmasına sebep olmuştu. Artık magazin dünyasında bir numaralı gündem maddesi Sibel Can-Karahan Çantay aşkıydı. Ancak bu aynı zamanda büyük bir skandaldı da. Çünkü Can, Hakan Ural ile evliydi. 

Ne var ki Karahan Çantay’ın ışıltılı hayatı ortaya atılan bir kaset iddiasıyla tam anlamı ile kâbusa dönüştü. Dönemin ünlü mankenlerinden Yaşar Alptekin, Sibel Can’ın Karahan Çantay’la Londra’da bir otelden çıkarken görüntülerinin bulunduğu bir kasetle ünlü şarkıcıya şantaj yapıldığı ve yüklü miktarda para alındığını ileri sürdü. O günlerde Sibel Can ile ilgili gündeme gelen bir diğer iddia şantaj görüntüleri ile ilgili olarak şarkıcının Nuriş Kardeşler olarak da tanınan ‘Karagümrük çetesi’ni devreye soktuğu söylentileriydi. 

Sibel Can ve Hakan Ural çifti, Nuriş kardeşleri devreye soktukları iddiasını yalanlasalar da bu konuda yargının karşısına çıkmak zorunda kaldılar. Evlilikleri ise bu iddialardan iki yıl sonra boşanmayla bitti. 

Bu iddiaların ardından Karahan Çantay ani yükselişi gibi çok hızlı bir şekilde düşüşe geçti. Tam da o yıllarda adı uyuşturucu ticaretine karıştı. Bir süre bu nedenle hapis yatan Çantay, bu olayın ardından tam anlamı ile inzivaya çekilip, ortalardan kayboldu. 

Artık o ışıltılı dünyada Karahan Çantay'ın adı duyulmuyordu. Bir anlamda "Erkek güzeli" manen ölmüştü. 

Yıllar sonra magazin basını Çantay'ı hatırladı. Bu kez New York'ta bir taksi direksiyonunda manşetlere çıktı. Sonrasında yeniden ortadan kayboldu. Taki Taylandlı hemşirenin paylaştığı o tweete kadar. 

Üniversitede okurken Japonca öğrendiği bilinen Çantay uzak doğu kültürüne aşinaydı. İşte bu nedenle gidip yerleştiği sanılan Tayland'da daha 3 gün öncesine kadar bir okulda matematik öğretmenliği yaptığı ortaya çıktı.

Taylandlı hemşire paylaşmamış olsaydı bir zamanların erkek güzelinin geçirdiği bir trafik kazası sonucunda öldüğü  bilinmeyecek, bir zamanlar yaşadığı pırıltılı ve bir okadar da çalkantılı hayatı hiç akıllara gelmeyecekti.