Yangınların yakamayacağı kardeşliğimiz...
Bin yıllık kardeşlik diyoruz, boşuna demiyoruz. Etle tırnağız diyoruz, öylesine sözler olarak sarf etmiyoruz… Kaderde, kederde, tasada, kıvançta biriz diyoruz, hakikat olduğu için diyoruz…
Ülkemiz bir haftadır yangınlarla kavruluyor. Çoğu söndürüldü, kalanları da inşallah söndürülecektir. Ancak yanan tek bir ağaç bile olsa içimizi acıtıyor. Kaldı ki, 150’ye yakın yerde hektarlarca alanda canlı cansız pek çok varlığı yakıp, kavurup geçiyor…
Yangınların nedenleri üzerine titizlikle çalışmalar yürütülüyor. Her birinin nedeni farklıdır. Bir kısmı ihmalden, bir kısmı aşırı ısınmadan, bir kısmı da sabotajdan mütevellit olabilir. Bunlar en kısa sürede ortaya çıkarılacaktır. İhmal, kasıt, sabotaj, eksiklik, aksaklık vs. her ne varsa tedbirler de alınacaktır.
Şurası bilinmelidir ki, Türk devleti de, milleti de güçlüdür. Yangınlarla, sellerle, depremlerle, türlü türlü afetlerle tarih boyunca defalarca yüz yüze kalmıştır ve hepsini de geride bırakarak her defasında daha güçlü, mutlu ve müreffeh bir şekilde yoluna devam etmiştir.
Kimsenin aklının ucundan bile geçmesin ki, bu yangınlarla devletimiz sarsılır, milletimizin mukavemeti azalır…
Her felaket bizi birbirimize kenetler. Her sıkıntıdan bu ülkenin birliği ve bütünlüğü ile kurtuluruz.
Yangınlarla birlikte birliğimize, dirliğimize, kardeşliğimize sabotaja kalkışan; ülkemizi kardeş kavgasına sürüklemeye çalışan, devletimizi aciz göstermeye uğraşan çevrelerin kendisini iyiden iyiye hissettirdiği görülüyor.
Sosyal medyada kendilerine “Ateşin Çocukları” adını veren terörist örgütün uzantıları yangınları üstleniyor, bazı bot hesaplardan “Türkiye için imdat” anlamına gelen ve dış müdahale isteyen çağrılar yapılıyor. Bunlar bazen bir refleks ile bazen bilinçsiz bir şekilde mütemadiyen paylaşılıyor ve yalanlar, iftiralar ve tezviratlar çoğaltılıyor.
Türkiye devam eden yangınlardan çok daha fazlasını, dünyanın pek çok ülkesinde olmayacak şekilde büyük bir hızla söndürmüştür. Çok özverili ve olağanüstü bir çalışma söz konusudur. Tüm emeği geçenlerden Allah razı olsun. Onlarca uçak, helikopter, arazöz, TOMA, itfaiye aracı ve hepsinden önemlisi binlerce insan yangınlar içinde kalma pahasına, şehitler vererek bu ülkenin yeşilini, doğasını, ekolojisini korumak için seferber olmuştur.
Konuyu THK ve uçak parantezine hapsederek konuşmaya çalışmak söndürülmesi gereken yangınlar varken yapılacak bir iş değildir. Yangınları söndürdükten sonra bu tartışmaları yapabiliriz. Eksiği, yanlışı, kastı olan her kişi ve kurum ile de ayrıca hesaplaşılır. Şimdi tek motivasyon yangınların söndürülmesi ve evini, işini, ocağını ateşlere vermiş insanlarımızın hayatlarını idame ettirebilecek hale getirmektir.
Anayasa 169. Madde, 170. Madde açıktır. Ormanlarımız yanmış da olsa, yakılmış da olsa kimseye orada yapılaşma izni vermez. Bu neviden tartışmalar da hiç gerekli ve iyi niyetli değildir. Zamanlama itibariyle yanlıştır. Tüm tartışmanın buraya odaklanılarak götürülmesi gerçeklerle ve insafla bağdaşmaz. Yangınlarda şehit olan itfaiyeci ve sivil vatandaşlarımızın aziz hatıralarını incitir. Siyasi beklenti ve polemiklerin dışında hareket etmek ülkemiz ve insanlarımız açısından ve ormanlarımızın geleceği bakımından daha hayırlı neticeler verecektir…
Aşağılık terörist yapılanmanın sosyal medya üzerinden yaptığı propagandanın tesiriyle birbirimize düşecek tutum ve davranışlara asla girmemek gerekir. Nefret söylemini dillerimize yerleştirip çoğaltmak, kin ve düşmanlık tohumlarını ekmek ve bunu büyütmek terörist yapılanmanın esas amacıdır. Buna hiçbir şekilde meydan verilmemelidir. Türk devletinin gücü suçluları tespit ve cezalandırmaya yeter. Hiç kimsenin kendi kendisine suçlu bulma ve cezalandırma gibi hukukun üstünlüğü ile bağdaşmayan hallere başvurmasını onaylayamayız.
Sosyal medyada çıkan her habere büyük bir dikkatle bakmak ve kimin işine yaradığını analiz etmek esas olmalıdır. Türkiye’nin işine yaramayacak her bilgi, haber, görsel, infografik mutlaka kasıtlı olarak üretilmiş ve yayılmak istenmektedir. İnsanlarımızın hassasiyetleri suiistimal edilmek, birbirimize karşı mütemadiyen kaşınıp kanatılacak yaralar oluşturulmak hedeflenmektedir. Felaket anlarında doğru haberleri ancak ve ancak muteber haber kaynaklarından edinebiliriz. Bunların dışındaki yapılara lütfen itibar etmeyelim.
Meselenin iktidar ve muhalefet diye değerlendirilecek bir tarafı da yoktur. Sorumluluk hepimize düşmektedir. Vatan hepimizindir. Geçmişimiz, günümüz ve geleceğimiz bu çizgiyi zorunlu kılmaktadır.