Yapay zeka fikri, antik çağlardan beri felsefe ve mitolojide yer alsa da, bilimsel bir disiplin olarak ortaya çıkışı 20. yüzyıla dayanır. Yapay zeka geliştirilmeye başldığı günden bu yana büyük aşamalar kaydetmiştir. Peki yapay zeka ilk nasıl bulundu? Yapay zeka nasıl kullanılmaya başlandı?
Yapay zeka geleceğin sihirbazı mı, tehlikesi mi? İşte yapay zekanın ilk bulunuşu ve yıllar içindeki gelişimi...
Yapay zeka, insan zihninin bazı özelliklerini taklit edebilen sistemlerin geliştirilmesi amacıyla yapılan bir çalışma alanıdır. Bulunduğu günden bu yana sürekli gelişimi sürdüren yapay zeka modelleri günümüzde neredeyse her alanda kullanılmaya başladı. Peki, yapay zekanın bu büyüleyici yolculuğu ne zaman başladı? Gelin, yapay zekanın tarihini birlikte inceleyelim.
1950'ler: Turing Testi ve İlk Konferans
İngiliz matematikçi Alan Turing, 1950'de makinaların düşünebilme yeteneği üzerine yaptığı çalışmalarla yapay zeka alanına önemli katkılarda bulundu. Aynı yıl, Dartmouth Konferansı'nda yapay zeka terimi ilk kez kullanıldı ve bu alan resmi olarak doğmuş oldu.
1960'lar ve 1970'ler: Heyecan ve İlk Kış
Bu dönemde yapay zeka alanında büyük bir heyecan yaşandı ve birçok başarılı uygulama geliştirildi. Ancak, beklentilerin karşılanamamasıyla birlikte "yapay zeka kışı" olarak adlandırılan bir dönem başladı.
1980'ler Uzman Sistemler ve Yapay Sinir Ağları
Bu dönemde uzman sistemler adı verilen, belirli bir alanda uzmanlaşmış bilgisayar programları geliştirildi. Ayrıca, yapay sinir ağları üzerine yapılan çalışmalar da hız kazandı.