Yaşadığım çağa tanıklık etmekten utanıyorum…
Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi üçüncü sınıf öğrencisiydi…
Melek gibiydi, daha yirmisindeydi…
Kim bilir ne güzel hayalleri vardı geleceğe dair yüzü gibi aydınlık ve umut dolu…
Haberlerde kuru kelimelerle akıp geçiyorlar birer birer önümüzden…
Ve Şule ve Güleda ve Tuğba ve Ceren…
Nasıl, ne zaman, niye böylesine vahşileştik biz; neden…
Bu senenin ilk 11 ayında 430 kadın vahşice katledilmiş…
İzlemeye bile yürek dayanmazken yakınları nasıl dayanır bu acıya bilemiyorum…
Bu kara, karanlık eller kimindir, kimdir bu insanlıktan nasibini almamış caniler bilemiyorum…
Cehalet mi, lanet olasıca erkek egemen sistem mi kim, kim ekti içimize bu vahşet tohumlarını…
Kim katlediyor alçak elleriyle bu ülkenin kadınlarını, çocuklarını…
Sözün bittiği yer demek de çare değil korkarım çoktan eskittik artık o tanımı…
Yaşadığım çağa tanıklık etmekten hiç bu kadar utanmamıştım…
Ceren affet bizi diyeceğim ama yüzüm yok…
O bıçak hepimizin yüreğine saplandı; bu nasıl bir acıdır ki tarifi yok…