Yavuz Yılmaz'ın intiharı bize ne anlatıyor?
Eski başbakan Mesut Yılmaz'ın oğlu Mehmet Yavuz Yılmaz, geçtiğimiz gün Beykoz Konakları’ndaki evinde hayatına son verdi.
Yavuz Yılmaz'ın İcra Kurulu üyesi olduğu İstanbul Kent Üniversitesi, acı olayla ilgili yazılı bir açıklama yaparak, Yılmaz'ın 'Temporal Lob Epilepsi' tedavisi gördüğü ve ağırlaşan komplikasyonlar nedeniyle ağır stres altında olduğunu açıkladı.
Yılmaz ailesini yasa boğan intiharla ilgili Star gazetesi yazarı Ersoy Dede de kolay kolay unutulmayacak bir köşe yazısına imza attı.
İşte o yazı;
- Varlığa da Yokluğa da
Eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz'ın oğlunun intiharı haberi önümde açık.
Bir detay yakalar mıyım diye ince ice okuyorum dünden beri yazılanları..
Sahibi olduğu holdingin faaliyetlerini ve rakiplerini..
Açtığı restoranı, oteli..
Gittiği kulüpleri.
Eski aşklarını, siyaset macerasını..
**
Sonra kalkıp pencereden dışarı baktım bir süre..
Halinden mutlu olmayan, her şeyden şikayet eden, hiç bir şeyin mutlu edemediği insanların geçtiği caddeyi süzdüm bir süre..
Mutsuz asık yüzler..
Zoraki giden ayaklar..
Karşılaştığına sevinmeyen eski dostlar, bir arada olmanın bir anlam ifade etmediği arkadaşlar..
Yürüdüğü halde yürüdüğüne..
Koştuğu halde koştuğuna..
Yağmurda şemsiyeye sahip oluşuna sevinmeyen..
İçtiği suyun tadına varışına aldırış etmeyen çaresizler ordusuna baktım…
Kendimi ayrı mı tutuyorum sanıyorsunuz?
Ben en son ne zaman 'hamdolsun' demişim acaba?..
Ne kadar şükredebiliyorum ki?..
**
Şakağına dayadığı silahı ateşleyen Yavuz Yılmaz, bir vaktin en kudretli adamlarından birinin, başbakanın oğluydu..
Dünyanın en güzel annesine sahipti..
Aklına iyilikten başka bir şey getirmeyen mükemmel bir kadın..
Aile en iyi eğitimleri aldırdı..
Avusturya'da, ABD'de en güzel okullarda okudu..
İstanbul'un en muazzam yerinde yaşıyordu..
Etrafında çok güzel insanlar vardı hep..
Meğer fark etmediğimiz başka bir tablo daha varmış..
'Temporal Lob Epilepsi' hastasıymış..
Ve felç aşamasındaymış..
Son verdi hayatına..
**
En güçlü ailelerden birine mensupsunuz.
En güzel okullarda okumuşsunuz.
Çok paralar kazanmışsınız..
Güzel kadınlar etrafınızda pervane..
Ama umutsuzluk çöktü mü karabasan gibi üzerinize..
Köşeye sıkışmışlık hissi..
Çıkamıyorsunuz içine düştüğünüz o kuyudan.
'Şurama kadar geldi' der ya insanlar bazen..
İşte o sözde adı geçen 'şurası' var ya..
Her şey orada bitiyor anlaşılan..
Bütün rasyonel zeka uçuyor.
Göz kapakları iniyor aşağı.
Kararıyor dünya.
Kapanıyor ışıklar..
Bir bir siliniyor hatıralar..
Yaşanmış güzel anılar.
Her biri uçup gidiyor sonsuzluğa..
**
Eğer bu sabah da uyandıysak güne..
Sevdiklerimiz yanımızdaysa..
Şükredelim varlığa da yokluğa da..
Eğer Amerika'ya giderken, 'döndüğümüzde hallederiz' dediyse Mesut Yılmaz, oğlu için..
Halledemedi…