Yazıcıoğlu davasında savcı mütalaasını verdi

BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Erhan Üstündağ, Yüksel Yancı, Murat Çetinkaya, İsmail Güneş ve helikopter pilotu Mustafa Kaya İstektepe'nin Kahramanmaraş'ta düşen helikopterde ölmesinden sonra olayla ilgili Ali Lapanta, Ali Arıduru, Osman Birdal ve Mazlum Koçoğlu'nun görevi kötüye kullanma suçundan yargılandığı davanın 2'nci duruşması yapıldı.

Kahramanmaraş 5'inci Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu, oğlu Furkan Yazıcıoğlu, ağabeyi Yusuf Yazıcıoğlu, ablası Mavuş Ocak ile avukatlar ve partililer katıldı. Sanıklar ise bulundukları yerlerdeki adliyelerden SEGBİS sistemiyle duruşmaya katıldı.

SUÇLAMAYI KABUL ETMEDİLER

Duruşmada ilk savunmayı Ali Lapanta yaptı. Suçlamaları kabul etmeyen Lapanta, "Devlet Denetleme Kurulu raporuna katılmıyorum. Kaza mahallinin tespiti nokta olarak hiçbir zaman yapılamamıştır. Kahramanmaraş İl Jandarma'nın kış şartlarına uygun teçhizatı o dönem yoktu. Ancak benim sevk etmiş olduğum komando birliklerinde vardı. Onlar da ayın 27'sinden sonra iştirak ettiler. Ancak kötü hava koşulları nedeniyle zirvelere çıkmaları mümkün olmadı" dedi.

Ali Arıduru ise savunmasında başbakanlıkta bir koordinasyon merkezi oluşturulduğunu ve tüm kurumların gerekli belge ve bilgilerin koordinasyon merkezine ulaştırdığını, kendilerinin de her türlü belge ve bilgiyi koordinasyon merkezine ilettiklerini ifade ederek, "Ne genel müdürlüğümüzün ne de şahsımın arama- kurtarma çalışmalarına katılmak gibi bir sorumluluğu bulunmamaktadır" diye konuştu.

Orhan Birdal da iddianamede kendisine yöneltilen suçlamaların mesnetsiz olduğunu belirtip suçlamaları kabul etmedi.

Duruşmada son savunmayı Mazlum Koçoğlu yaptı. Koçoğlu da diğer sanıklar gibi suçlamaları kabul etmeyerek, "89 sayfalık iddianameyi tekrar okudum. Şahsımla ilgili somut delillerle desteklenmiş suç göremedim. Ne yapmışım da görevimi ihmal etmişim ya da kötüye kullanmışım, bu sorunun cevabını iddianamede bulamadım" dedi.

SAVCI MÜTALAASINI VERDİ

Duruşma sonunda mahkeme savcısı mütalaasını verdi. Sanıkların zincirleme suç kapsamında görevi kötüye kullanma suçundan ayrı ayrı 3.5 yıl hapisle cezalandırılmasının istendiği mütalaada şöyle denildi:

"Sanık Ali Lapanta eldeki tek bilimsel veri olan sinyal bilgileri ile enkaz yerinin tespitine ilişkin somut veriyi doğru değerlendirmiş ancak fiilen arama-kurtarma çalışmalarında bu bölgede arama- kurtarma yaptırmamıştır. Bunun yerine enkazın bulunmadığı, hava şartlarının daha müsait olduğu düşük rakımlı yerlerde arama ve kurtarma faaliyetleri yürütülmesi talimatı vermiştir. Sanık Ali Lapanta anlatılan enkazın bulunabileceği yere ilişkin aynı bilgiler sanık Mazlum Koçoğlun'a da anlatılmıştır. Bu hususlar tanık beyanlarından ve jandarma ceridesinden anlaşılmaktadır. Hareket merkezindeki bilgi akışının ve arama kurtarma ekiplerinin koordinasyonunu fiilen yürüten Mazlum Koçoğlu enkazın muhtemel bulunacağı yer konusundaki yönlendirmeyi arama ve kurtarma yürüten yetkililere aktarmamıştır. Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru, Türk Arama Kurtarma Yönetmeliği 5/E maddesi gereğince arama kurtarmadan sorumlu kişidir. Düşen helikopterin ve bağlı bulunduğu havacılık şirketin tüm kayıtları ve helikopterin özellikleri Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nde bulunduğu halde Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün helikopterde bulunan ELT cihazının neden sinyal vermediğini sorgulamamıştır. Bu ELT cihazının yanında bulunan portatif antenin takılarak sinyalleri uyduya ulaştırma bilgisini bilmesi gerektiği ve bu bilgiyi helikopterin düşmesinden itibaren telefonla uzun süre konuşabilen İsmail Güneş'e aktarması gerekirken aktarmadığı anlaşılmıştır. Devlet Hava Meydanları Genel Müdürü, yolculardan birisi TBMM üyesi olan Muhsin Yazıcıoğlu'nun bulunduğu helikopterin kalktığı, iniş yaptığı ve yapacağı hava meydanlarına yol güzergâhını bilmesi gerektiği, yol güzergâhında ve meydanlardaki hava durumunu pilota aktarması gerekirken aktarmamıştır. Ankara Esenboğa uçuş bilgi merkezindeki yetkili yaralı İsmail Güneş ile bizzat görüşmüş, ELT cihazının portatif anteninin takılarak sinyal göndermesini sağlamasını İsmail Güneş'e anlatmamıştır. Ayrıca Türk Arama Kurtarma Yönetmeliği gereğince Devlet Hava Meydanları İşletmesi bünyesinde bulunan yardımcı arama kurtarma koordinasyon merkezinin arama kurtarma da etkin bir rol üstlenmediği görülmektedir. Bu eylemlerden kül halinde dönemin Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürü Orhan Birdal sorumludur."

Sanıkların mütalaaya karşı savunma yapmak için süre talep etmesi üzerine hakim duruşmayı 15 Şubat'a erteledi.