Yazım yanlışları katili ele verdi!
Adli dilbilimci olarak görev yapmakta olan John Olsson, Diana Lee isimli kadını öldürmekle suçlanan David Ryn'ın suçlu olduğunu, telefon mesajlarında yaptığı yazım yanlışları yoluyla ispatladı. Katilin, kurbanın telefonundan mesajlar gönderdiği bilgisine ulaşan mahkeme heyetinin, dosyayı adli dilbilimci olarak 300’den fazla dosyayı inceleyen John Olsson’a göndermesiyle bütün detaylar açığa çıktı.
Vahşi cinayet 2012 yılında Birleşik Krallık’ta bulunan Cheshire kentinde gerçekleşmişti. Sevgilisi Diana Lee’yi öldürdükten sonra testereyle parçalara ayıran David Ryan, Lee’nin cansız bedenini garajına atmış, sonrasındaysa evini ateşe vermişti. Yangın çıkarmadan önce talihsiz kadının cep telefonundan müşterilerine “Lütfen evime yaklaşmayın” mesajı atan Ryan, böylece olaya intihar süsü vermeye çalışmıştı.
Olay günü Diana Lee’nin telefonun atılan mesajlarla David Ryan’ın gönderdiği tüm mesajları karşılaştıran Dilbilimci David Olsson, ilginç bir benzerlik fark etti. Lee’nin gönderdiği mesajlarda virgüllerden sonra her zaman boşluk bıraktığını gören Olsson, David Ryan’ın ise noktalama işaretlerinin ardından boşluk bırakma gibi bir huyunun olmadığını ortaya çıkardı. David Ryan’ın neredeyse her seferinde soru işaretinin ardından iki boşluk bıraktığını gören adli dilbilimci, cinayete kurban giden kadının mesajlarındaysa böyle bir şeye rastlanmadığını söyledi.
Yangın öncesinde gönderilen mesajlarda virgüllerden sonra boşluk bırakılmadığı dikkatleri çekerken, böylece mesajları atanın David Ryan olduğu kanıtlanmış oldu. Birçok başka delille birlikte dava dosyasına eklenen John Olsson’un raporu, David Ryan’ın katil olduğunu ortaya çıkarmış oldu.
DAHA ÖNCE DE YAPMIŞTI
Uzun yıllardır adli dilbilimci olarak çalışan John Olsson, 2009 yılında işlenen bir başka cinayette daha olayın aydınlanmasına yardımcı olmuştu. Fransız uyruklu Ryanair elemanı Christopher Borgye’nin öldürülmesi davasında katil olarak yargılanan Dominick Kocher, yine Olsson tarafından hazırlanan rapor sonrasında tutuklanmıştı.
Christopher Borgye’yi öldürdükten sonra kulübesinin altına gömen üç çocuk babası Kocher, cesedi dört yıl boyunca gizlediği yerde saklamış ve bu süre boyunca Borgye’nin ailesine Borgye gibi mektup göndermişti. Borgye’nin ailesini çocuklarının uzun bir tatile çıktığına inandıran Kocher’in gönderdiği mektupları, kartpostalları ve elektronik postaları inceleyen John Olsson, gönderilen yazılı metinlerin ana dili Fransızca olan biri tarafından gönderilmediğini tespit etmişti. Yapılan tespitin ardından araştırmayı derinleştiren polisler ise Borgye’nin akıbetini ortaya çıkarmışlar ve katili bulmuşlardı.