"Yeni bir terör dalgası geliyor"

Yeni Şafak yazarı İbrahim Karagül, "Yeni bir terör dalgası geliyor. İçeriyi bunun için hazırladılar. Savunmada kalmak intihardır." başlıklı yazısında "Dünya için çok tehlikeli bir döneminin kapılarını açtı ABD yönetimi." diyor.

Bunun gerekçesini ise Washington yönetiminin PKK ve diğer terör örgütüleri üzerinden Ortadoğu'da bütün hesaplarını görme çabasını gösteriyor. Bu çabanın meşru devletlerle terör örgütleri arasındaki çizgiyi kaldırdığına işaret ediyor. 

ABD için "Devletleri kaybetti, örgütlere sığındı" değerlendirmesinde bulunan Karagül, "Bu artık açık bir gerçek. Bundan sonra; başta Türkiye olmak üzere, ABD’nin düşmanı ya da dostu olduğuna bakmaksızın, bütün ülkeler bu gerçekle hareket etmek zorundadır." uyarısında bulundu. 

ABD'ye duyulan bu güven eksikliği sonucunda tüm ülkelerin güvenli bir liman, yeni ittifak arayışlarına girdiğini vurgulayan İbrahim Karagül, "Bu arayış, ABD’nin tehditleri ve güvensiz tavırları yüzünden oldukça hızlanmış, inanılmaz bir güçlenme yarışı başlatmıştır." ifadesini kullandı.

ABD'nin artık terörü ve terör örgütlerini "dost ve müttefik" olarak tanımladığı ülkelere karşı da bir silah, bir güvenlik aracı olarak dış politika argümanına dönüştürüp, güçler haritasının merkezine oturttuğunun altını çizen Karagül, "Bu ayrışma en dramatik bir şekilde Türkiye-ABD ilişkilerinde yaşanıyor. Artık kimse gözlerini ve kulaklarını kapatıp, sanki bunlar olmuyormuş gibi hareket etmesin." diyor.

PKK VE DEAŞ'LA GÜNEY DUVARI İNŞA ETME PLANI

ABD ile Avrupa’nın; PKK ve DEAŞ’la Güney Duvarı inşa etme planlarını anlatan İbrahim Karagül, "DEAŞ’ı Irak’ta besleyip Türkiye’nin güney kuşağında bir DEAŞ duvarı örmeye kalkışan ABD ve Avrupa’dır. İsrail ve bazı Arap ülkelerinden de destek alınmıştır. Kendisi “DEAŞ’la savaş” bahanesi ile güney kuşağımıza yerleşmiş ama örgütü Türkiye’ye saldırtmıştır. FETÖ’cü askerlerle DEAŞ arasındaki ilişkinin bilinmeyen bir yanı kalmamıştır." ifadelerini kullandı.

ABD ile Avrupa'nın PKK'yı onlarca yıldır Türkiye'ye karşı "kontrol aparatı" olarak kullandığını belirten Karagül, "PKK’yı Kuzey Irak’ta koruyan, Irak’ı işgal ederken müttefik ilan eden, yeni Irak oluşturulurken daha da güçlendiren, bu sefer sınırlarınızın güneyinden saldırılarla Türkiye’yi köşeye sıkıştırmaya çalışan ABD ve Avrupa’dır. FETÖ ile içeriden, PKK/YPG ile dışarıdan vuran ABD’dir." değerlendirmesinde bulundu. Karagül'e göre, ABD, YPG ve bileşenlerini de Türkiye'nin Güney kapılarını kontrol altına almak için kullandı. Sonra da bu konudaki tespitlerine şöyle devam etti: 

"FETÖ’yü içeriden darbe için harekete geçiren, FETÖ ile PKK/YPG arasında ortaklık kuran, hepsini Türkiye’yi küçültme amacı için koordine eden, bunun iç politikadaki ortaklık alanlarını oluşturan yine ABD’dir."

Benzer saldırıların başka ülkelere de uygulandığını, ancak bunların şimdilik suskun kaldığını ifade eden Karagül, tüm ülkelerin ABD gücünün dengelenmesini beklediğine işaret etti. 

ABD'nin bölgede çöken hakimiyetinin, 'müttefik devlet' statüsünde gördüğü PKK, YPG ve DEAŞ üzerinde yeniden inşa edilebilir mi?

Karagül buna cevap olarak, "İsrail hariç, bölge ülkeleri ile derin bir ayrışma yaşıyor. Bu ayrışma, öyle kolay kolay üstesinden gelinebilecek bir kriz değil. Çünkü; ABD’nin agresif tavırlarından bunalan her ülke, dünyanın yeni güç haritasını okumaya, buna göre konumlanmaya çalışıyor, bunun için de ABD’nin dengelenmesini bekliyor." diyor. 

"ABD YENİ TERÖR DALGASINA HAZIRLANIYOR."

Biden yönetimi ile birlikte ortaya yeni bir durumun çıktığının altını çizen İbrahim Karagül, "Biden yönetime geçtikten sonra ABD yeni bir terör dalgasına hazırlanıyor. PKK/YPG’ye silah ve mühimmat aktarımı inanılmaz boyutlara ulaştı. Hava savunma sistemlerinin bile yer aldığı bu takviye, PKK’nın da ötesinde bir hazırlığa işaret ediyor.

Suriye ve Irak’taki terör yatırımı tamamen Pentagon’a havale edildi ve onlar da kaldıkları yerden yeniden başladılar. Irak ve Suriye’deki terör saldırılarının tırmanması bu yeni dalgaya işaret ediyor. Böyle giderse saldırılar oralarda kalmayacak, şehirlerimize de yönelecek." uyarısında bulundu.

Gara'da 13 rehinenin teröristlerce katledilmesi karşısında açıktan tavır alamayan muhalif partilerin ABD'den korktuğunu bunun için de Erdoğan'ı, hükümeti ve Cumhur İttifakı'nı hedef aldığını vurgulayan Karagül, "Onlar; muhalif olmaktan değil, ABD’den korktukları için ülkelerine ve insanlarına sahip çıkıp teröre açık tavır almadılar. Bu da, yeni terör dalgası için içerinin hazırlandığının işaretidir. Çok vahim bir işarettir ama bu böyledir." ifadesini kullandı. 

"SAVUNMADA KALMAK İNTİHARDIR!"

"İçeride ortam oluşturup dışarıdan ve içeriden terörle vurma" senoryosu ile bir kaz daha yüz yüze kaldığımızı belirten Karagül sözlerini şöyle tamamladı:

"Kimler kimlerle ortak, hepsinin tepesinde kimler patron, oyunu kimler kuruyor, izliyoruz. 

Yapılacak tek şey var ve bu asla “savunma” değildir. Türkiye için savunma dönemi çoktan kapanmıştır. Yapılacak şey, tehdidin üzerine yürümektir. 15 Temmuz’dan sonra bütün zaferler bu yöntemle kazanılmıştır.

Oyun bozucu tek hareket artık budur.

Savunmada kalmak intihardır."

İBRAHİM KARAGÜL'ÜN YAZISININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN LİNKE TIKLAYIN!