"Yeni darbe" söylentileri üzerine Abdullah Gül'ü işaret etti!

Ali Babacan'ın kuracağı yeni partinin gölge lideri 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Karar Gazetesi'ne mülakat verdi. Ahmet Taşgetiren, Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'ın sorularını yanıtlayan Gül, "Size Kraliçe’nin adamı deniyor. Ne düşünüyorsunuz?” sorusuna gülerek yanıt verdi.

11. Cumhurbaşkanı Gül bugün karar açıklanması beklenen Gezi Parkı Davası'yla ilgili bir değerlendirme de yaprak "Gezi Parkı olayları ile büyük gurur duyuyorum" ifadelerini kullandı.

Gül'ün en dikkat çeken mesajları ise siyasi konjonktür üzerineydi. "Muhafazakârlar ulusalcılaşıyor!" savını ortaya atan Gül, "Siyasi İslam çöktü" yorumunu da paylaştı.

Abdullah Gül'ün bu açıklamalarına ilk yanıt Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut'tan geldi. Abdullah Gül'ün Gezi Parkı olaylarıyla ilgili kararın açıklanacağı günde bu konuda mesaj vermesini "yargıya müdahale girişimi" olarak değerlendiren Bulut, dikkat çeken farklı mesajlar da paylaştı.

Abdullah Gül'ün İlker Başbuğ'un TBMM'yi hedef alan açıklamalarının hemen akabinde suskunluğunu bozarak bir gazeteye röportaj vermesini son günlerde artan "yeni darbe girişimi" söylentileriyle ilişkilendiren Yiğit Bulut, Gül'ü Türkiye'ye yönelik yeni darbe girişiminin aparatı olmakla suçladı!

"FETÖ'DEN GÜL'E"

Bugün konuyla ilgili sosyal medyada paylaştığı mesajlarına "Her Türk vatandaşının çok dikkatli okumasını ve paylaşmasını rica ediyorum! Durum ciddi!" ifadesini not düşen Yiğit Bulut şu ifadeleri kullandı;

“Emperyalizme tam biat etmiş bir Türkiye” isteyen güçlerin öz evlatlarına yolda “paranın evladı TÜSİAD” ve Kraliçe’nin öz evladı Gül’ün de bu sabah katılımı ile “FETÖ’den Gül’e” - “silahın gücünden paranın gücüne” bütün unsurlar tamamlandı.

Özellikle Kraliçe’nin öz evladının bahçesinin en değerli Gül’ü olan şahsın yaptığı “Türkiye’de siyasal islam çöktü” açıklaması akla geçmişte yaşadığımız “darbe dönemi” açıklamalarını getirdi."

İşte Yiğit Bulut'un o açıklamaları:

Sevgili dostlar,

Bazı detayları bu kadar açık yazmayacaktım fakat bu sabah itibariyle, “yargı baskı altında olmamalı” diyerek Gezi Davası duruşmasında belki de karar günü, Kraliçe’nin Gül’ünün de İlker Başbuğ ile yola çıkan kervana katılması ve ilginç çıkışlar yapması “demokrasimize” yönelik “seçim dışı bir kumpasın” daha da görünür hale gelmesine yol açtı! Gören gözler için oynanan oyun çok açık”!

Saat 11’de yazacaklarımı “Emperyalist düzen’e biat ettirilmiş bir Türkiye yerine demokratik tam bağımsız bir Türkiye’de yaşamak isteyen” her türk vatandaşının çok dikkatli okumasını ve paylaşmasını rica ediyorum! Durum ciddi!

Sevgili dostlar, hayatımda hiçbir siyasi partiye ilgi duymadım ve bunu da defalarca TV’lerde söyledim. Son 20 yılda da “girdi-girecek” demelerine rağmen asla siyasete girmedim. Büyük bir istekle Erdoğan’ın emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelesine her anlamda katıldım....

Ve bunun için aracın seçim olduğunu falan sanmayın; amaç çok açık ve Rand Corp. raporunda açıkça yazıyor; “politik sistemin gerekirse askeri bir dokunuş ile düzeltilmesi, Erdoğan’ın sistem dışına itilmesi ve Türkiye’nin emperyalizme güller içinde eskisi gibi teslim edilmesi!

Sevgili dostlar,

Çok açık ve net lafı dolandırmadan yazıyorum;

Bir süre önce HDP-CHP-Akşener tarafından dillendirilmeye başlanan; “parlamenter sisteme kesin dönüş” söylemi, İlker Başbuğ’un TBMM’yi zan altında bırakan sözleri ile yeni bir viraj alırken, Rand Corp. raporu ile “sisteme müdahale” söylemi zirve yaptı.

“Emperyalizme tam biat etmiş bir Türkiye” isteyen güçlerin öz evlatlarına yolda “paranın evladı TÜSİAD” ve Kraliçe’nin öz evladı Gül’ün de bu sabah katılımı ile “FETÖ’den Gül’e” - “silahın gücünden paranın gücüne” bütün unsurlar tamamlandı.

Özellikle Kraliçe’nin öz evladının bahçesinin en değerli Gül’ü olan şahsın yaptığı “Türkiye’de siyasal islam çöktü” açıklaması akla geçmişte yaşadığımız “darbe dönemi” açıklamalarını getirdi.

Emperyalizm ve değerlerine hizmet eden bütün grupların ve bireylerin üzerinde anlaştığı “parlamenter sisteme kesin döneceğiz” diye ortaya dökülenlerin üzerinde anlaştığı İngilizce kavram “political system correction by a military touch” yani “politik sistemin düzeltilmesi ama bir askeri dokunuş ile”...

Daha açık yazayım; yola çıkan “sistem düzeltmesi” kavramına son olarak Kraliçe’nin Gül’ünün (Gezi kararı açıklanacağı gün 'yargıya baskı var' diyerek ama aba altından sopa göstererek) katılması kervanın yola çıktığını gösteriyor!

Hedef çok açık; “politik sistem düzeltmesi”! ve “emperyalizme tam biat etmiş bir Türkiye”!!

Bunun için aracın seçim olduğunu falan sanmayın; amaç çok açık ve Rand Corp. raporunda açıkça yazıyor; “politik sistemin gerekirse askeri bir dokunuş ile düzeltilmesi, Erdoğan’ın sistem dışına itilmesi ve Türkiye’nin emperyalizme güller içinde eskisi gibi teslim edilmesi!

Son nefesime kadar bu yoldayım!

Her türlü siyasi görüşten Türk vatandaşlarına ve büyük Türk Milleti’ne sesimi duyurmaya çalışıyorum; bu sabah aniden bahçemizde açan Kraliçe Gül’ü Bahçe’de emperyalist planın tamamlandığını ve harekete geçeceklerini gösteriyor...

Türk Devleti’ne bağlı bütün vatandaşlarını, büyük Türk Milleti’ni ve Türk Silahlı Kuvvetleri başta olmak üzere bütün milli kurumların vatansever bireylerini; “Türkiye’nin yeniden emperyalizme teslim edilmesi” kumpasına karşı durmaya, bilinçli ve uyanık olmaya davet ediyorum.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti emperyalizmin kendisine diktiği gömleği yırtmış ve o gömleği bir daha asla ama asla ne pahasına olursa olsun giymeyecektir.

Yaşasın tam bağımsız güçlü büyük cihanşümul Türkiye...