Yeni trend: Selfie estetiği

Kuzey Avrupa ülkelerinde 2015 yılında yapılan bir araştırmaya göre estetik cerraha başvuran hastaların yüzde 35’i fotoğraflarda veya videolarda görüntülerinden memnun olmadıklarını şikayet formuna yazıyorlar. Yine ABD’den yapılan yayında son 5 sene içerisinde doktoruna şikayetlerini sosyal medya hesaplarındaki fotoğrafları ile anlatmaya çalışan hasta oranı yüzde 23. Aynı çalışmada istedikleri sonucu yine sosyal medya hesaplarından çeşitli insanların fotoğrafları yardımıyla örneklemeye çalışan hasta oranı ise yüzde 45 gibi çok yüksek bir oran.

Ülkemizde ise estetik oranları da son 10 yıl içerisinde yüzde 25 oranında arttı. Geçtiğimiz yıllara göre burun estetiği yüzde 10, göz kapağı ameliyatı yüzde 6 ve saç ektirme operasyonları da yüzde 7 artış gösterdi. Peki gerçekten de estetik operasyonlarla hayal ettiğimiz görüntüye kavuşabilir miyiz? Bu sorunun cevabını Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Dr. Ali Duman’a sorduk:

Selfie çekerken insanların yaptığı hareketleri ve bunların yüzümüzdeki anatomik etkilerini inceledik. Peki, bütün bu değişiklikleri küçük müdahaleler ile yapamaz mıyız? Böylece birkaç saniye için değil de aylarca yıllarca fotoğraf çekildiği andaki kadar genç, güzel ve zayıf olamaz mıyız? Minimal invaziv yani neşter kullanılmadan, anestezi almadan hatta ameliyathaneye girilmeden yapılabilecek küçük estetik dokunuşlarla bu mümkün...

GENİŞ VE TOMBİK YANAKLAR

Evet, bunlar sizi olduğunuzdan kilolu gösterir. Evet belki Heidi gibi çok şirin ve sevimli bir görüntü verebilir ama güzel, çekici ve fit görünmek istiyorsanız yanakların yüzünüzle orantılı olması şart. Yıllar geçtikçe dokuların gevşemesi ile bu kitlelerin çenenin her iki yanından aşağı sarkmaları da
cabası...

Yüzde, cilt altındaki ve mimik kaslarının arasındaki yağ yastıklarını klasik yüz germe operasyonu dışında azaltabilmek imkansızdır. Liposuction böylesine hayati yapıların bulunduğu bir bölgede çok ama çok riskli olur. Ancak lazerin estetik cerrahiye girmesiyle birlikte böylesi trafiği yoğun bir bölgedeki yağ dokusunu istediğimiz miktarda azaltabilmekte ve üzerindeki cildi dilediğimiz gibi gerebilmekteyiz. hem de kesmeden, dikmeden...

SIRA GELDİ DUDAKLARI BÜZMEYE...

Bu klasik fotoğraf hilesinde amaçlanan dudakları, özellikle de üst dudağı olduğundan daha kalın göstermek. Dolgu materyalleri ile yaklaşık 4 dakika gibi bir sürede dudaklarda çok orantılı ve kesinlikle yapay durmayan bir kalınlaşma sağlayabiliriz. Dolgu veya botox denince hepinizin aklına sokaklarda dolaşan ve hepsi birbirine benzeyen teyzeler geliyor biliyorum, ama inanın onları o hale getirenler plastik cerrahlar değil. veya çoğu plastik cerrah değil diyelim. Benim her zaman savunduğum şey, insanların size “sende bir değişiklik var ama ne?” demesi, daha fazlasını değil…
Dudakları kalınlaştırırken yine orantılı bir şekilde burun kenarlarından ağız köşelerine doğru inen oluklara da çok az dolgu maddesi vermek faydalı olabilir. Ağrı, sızı, morarma yok ve toplam 5 dakika..

Geçen yıl bir vücut operasyonu yaptığım hastam 1.ay kontrolü sonrası benimle fotoğraf çektirmek istedi. 3-5 denemeden sonra beğendiği bir pozu yakaladık ve vedalaştık, gitti. Akşam Instagram’da bu fotoğrafı paylaştığını gördüm, alttaki yorumlardan birinde “Hazır estetik cerrahı bulmuşken biraz dudak dolgusu yaptırsaydın!” gibi bir şey okudum. Ertesi gün sabah saat 8’de klinikte beni bekliyordu.

GÖZLER ÇOK ŞEY ANLATIYOR

Yine fotoğraf çektirirken gözleri biraz kısarak veya kamerayı yukarıda tutup alttan bakarak yok etmeye çalıştığımız göz altı çukurluklarını Işık dolgusu ile ortadan kaldırabiliriz. Bu dolgu örneğin dudaklara uygulanan materyalden çok daha düşük bir moleküler ağırlığa, daha az çapraz bağa ve dolayısıyla daha az yoğunluğa sahiptir. Diğer merkezlerde özellikle plastik cerrah olmayan ve dolayısıyla anatomiyi bilmeyen kişilerin çok sık yaptıkları büyük hatalardan biri de yüzdeki her bölgeye aynı hyaluronik asit dolgu maddesini vermektir. Göz altına uyguladığımız, neredeyse su ile jel arasındaki kıvama sahip dolgu maddesi ile elmacık kemiklerinin üzerine uyguladığımız daha yoğun dolgu maddesi Londra ile Pekin kadar farklıdır. Göz altına yoğun bir dolgu uygulayarak geri dönüşü imkansız küçük kitlecikler, sertlikler ve görüntü bozuklukları yaratabilirsiniz. Ama elmacıklara bu çok ince dolguyu vermek hiç bir işe yaramaması 1 hafta sonra kaybolması anlamına gelir.

Işık dolgusunun içinde bulunan aminoasitler güneş ışınları yardımıyla aktive olarak özellikle yazın göz altı renk değişikliklerini, mor ve yorgun görüntüyü giderip pırıl pırıl bir bakış sağlayabiliyorlar.

Bu arada, bu aminoasit ve nükleik asitlerin aktive olmaları için özellikle güneşin altında yatmalısınız veya ekstra çaba sarf etmelisiniz diye bir şey yok. Zira, yaklaşık 2 yıl önce bir hastam bir an önce o pırıltıya kavuşmak istediği için gündüzleri 8 saat güneşin altında yattığını geceleri ise solaryum salonunu açtırıp 3-4 saatini orada geçirdiğini anlattığından beri bunu özellikle hastalarıma söylüyorum. Hasta 1 ay sonra kontrole geldiğinde Whitney Houston gibi olmuştu.

SENİ GIDI GIDI

Selfie çekerken, cep telefonunuzu yukarıda tutarak yaratmaya çalıştığınız boyun, çene, gıdı, alt yüz ve ağız çevresi gerginliğini de 3D Radyofrekans veya Ultheraphy ile sadece 45 dakika içinde sağlayabiliriz.. Bu işlem sonrası şişme, kızarma, morarma veya pansuman olmadığından ertesi gün sosyal veya iş yaşamınıza geri dönebiliyorsunuz. Dokuların gerilmeye başlaması hemen oluyor ve yaklaşık 6 ay kadar devam ediyor.. Yanlış anlaşılmasın etkisi 6 ay sürmüyor sadece gerilmenin tamamlanması 6 ay.. Etki senelere yayılıyor.. Yani 120. gün ile 180. gün arasında bile gerginlik ve dirilik anlamında pozitif bir fark var.

Yani sonuç olarak ihtiyacınıza ve maddi durumunuza göre yarım saat ila bir buçuk saatlik işlemler ve ufak tefek dokunuşlar ile sizleri Selfie çekerken oluşturmaya çalıştığınız ince, karizmatik ve çekici yüze kavuşturabiliriz.