Yenikapı çok güzeldi, hem de çok...
Hain darbe girişiminin arkasından ortaya çıkan dramlar, büyük kahramanlıklar, fedakârlıklar ve millette yaşadığımız büyük ve derin teessür, hayal kırıklığı, girdiğimiz infial, kızgınlık iklimi Yenikapı mitingi ile anlamını buldu…
Tarih bu mitingi Devlet Bahçeli’nin hatırlattığı gibi, tıpkı 1919’daki büyük miting gibi unutulmazlar arasında kaydedecek…
Millet Yenikapı’daydı. Yenikapı’da fiilen ve fiziken bulunamayanların yürekleri de kulakları da oradaydı…
Liderler konuştu. Toplumun hissiyatını dile getirdi. Geleceğe dair üzerimize çöken kara bulutları dağıttı. Yenikapı, yeni günlere, yeni yıllara, asırlara umut oldu.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın daveti ve ilk olarak MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin kabulü, daha sonra CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun da iknası ile siyaset kurumu yekvücut olarak Yenikapı’da buluştu.
Pek çok önemli siyasi sima oradaydı. Onlar da varlıklarıyla aynı mesajı verdiler ve orada adeta bir tek yürek olarak atan milletin içinde olduklarını gösterdiler.
İhtiyacımız vardı. Çünkü bu hain girişim insanlarımızı altüst etti.
Böyle bir vicdansızlığı kimse Türk Silahlı Kuvvetleri’ne zaten yakıştıramıyordu. Nitekim Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın da o meydanda çıkıp halka hitabı, içlerindeki aşağılık güruhun bu şen’i eyleme giriştiğini ifadesi çok mühimdi.
Ekonomi bile bu miting sonrası ciddi bir iyileşme eğilimi içine girdi. Para piyasaları rahatladı. Sektörler üzerlerindeki baskıyı attılar. Önümüzdeki günlerin inşallah çok iyi olacağına inanıyorum.
Devlet Bahçeli’nin konuşması bir kez daha ne kadar büyük ve önemli bir devlet adamı olduğunu tüm ülkeye gösterdi. Bundan çok değil, bir ay öncesine kadar büyük bir algı operasyonu ile çökertilmek istenen, partisi elinden alınmak istenen ve olacaklara dikkat çektiği zaman da sesi boğulmak istenen bu büyük liderin, devlet adamının sesine toplumun ne kadar da çok ihtiyacının olduğu bir kez daha ortaya çıktı.
MHP’de şayet Devlet Bahçeli’ye karşı operasyon başarılı olsaydı, öyle düşünüyorum ki, darbeciler mühim bir kale kazanarak girişimlerine başlamış olurlardı… Bunu yaşadığımız günler bize gösterdi, ancak ilerleyen günler de Devlet Bahçeli’siz MHP kampanyalarının nerelerde, kimlerin isteğiyle kurgulandığını gösterecek…
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun işaret ettiği 12 noktada da büyük bir isabet bulunmaktadır. Elbette ki, Türkiye Cumhuriyeti devletinin ilelebet payidar olması için kuruluş temellerine ve felsefesine müdrik olmak gerekmektedir. Bunun dışında arayışlar bizi beyhude çırpınışlara götürüyor. Ancak, bir OHAL dönemi yaşamak zorundayız. Bu dönem içinde mutlak surette bu hain terörist yapılanmanın önüne geçmek ve başarılı olmak zorundayız. Bu yapılanmaya nefes anlamına gelecek bir söz, davranış, yaklaşım ilerde yine bizi çok kanlı günlere götürür. İşte ölçüyü buna göre koymak lazım diye düşünüyorum.
Diğer yandan iktidarın sözlerini de elbette çok değerli buluyorum. İcraatları ise sözlerinin ötesinde anlam taşıyacaktır.
Bu kardeşlik ve huzur ortamı hep sürsün. İktidarıyla, muhalefetiyle sağlanan bu beraberlik ikliminin anayasa değişikliği için de çok hayırlı bir vesile olacağı açıktır. Siyasetin özellikle bu günlerde yüksek gerilim hatlarından uzak cereyanında fayda var. Türkiye’nin siyasi istikrarsızlığı önce ekonomik istikrarsızlığa sonrasında ise güvenlik açığına dönüşür ki, Allah muhafaza, bu hal bizi hiç de iyi yerlere götürmez.
Meydanlara teşekkür, meydanları dolduran iradeye teşekkür, davete icabet edenlere teşekkür…
Büyük bir ufku, geleceği bizlere müjdeleyenlere teşekkür…
Çok güzelsin Türkiye… Çok büyüksün Türk milleti…