Yüksekova'da kaçak elektrik baskınında ölüm

Kaçak elektrik kullanımı uzun süredir Türkiye'nin kanayan yarası olmaya devam ediyor. Kaçak elektrik tüketilmesi yoluyla ekonomiye kayıp enerji ve ödenmeyen vergiler nedeniyle ağır darbe vuruluyor.

Yapılan araştırmalar, Güneydoğu’nun 6 ilinde kaçak kullanımından doğan enerji kaybının ancak 4 tane Atatürk Barajı büyüklüğündeki barajın üreteceği enerji ile karşılanabileceğini ortaya koyuyor.

Elektrik kesintilerine yol açan arızaların yüzde 90’ı da yine kaçak kullanımdan kaynaklanıyor.

Kaçak elektrik kullanımının özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yoğunlaştığı gözlenirken, batıya gidildikçe nüfusa göre kişi başına kullanılan elektrik miktarı kaçak kullanıma paralel olarak azalıyor. Bu çerçevede batı illerinde faturalandırılan elektrik miktarı da artıyor.

Son yıllarda ise ekonomiye büyük darbe vuran kaçak elektrik kullanımı için kurumlar topyekün mücadele başlattı. Bu karanlık tabloyu tersine çevirmek için elektrik dağıtım şirketleri ve jandarma güçleri kaçak elektrik kullanan hanelere baskın yaparak ciddi cezalar kesiyor.

KAÇAK ELEKTRİK BASKINI SIRASINDA ÖLÜM

O baskınlardan bir tanesi dün Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde gerekleşti. Baskın sırasında yaşanan talihsiz bir olay ise yeni bir tartışmayı beraberinde getirdi.

Yüksekova Haber'in iddiasına göre, dün sabah elektrik dağıtım şirketi VEDAŞ'ın Yüksekova'ya bağlı Dilekli Köyü'ne, jandarmayla birlikte yaptığı baskın sırasında 5 çocuk annesi 45 yaşındaki Fahriye Gürbüz kalp krizi geçirerek olay yerinde yaşamını yitirdi.

Sabah erken saatlerde gerçekleşen baskınla ilgili açıklama yapan Gürbüz'ün yakınları, Gürbüz'ün, görevlileri soğuk hava nedeniyle taktıkları kar maskeleri ile görünce korkudan kalp krizi geçirmiş olabileceğini belirtti. 

Köy sakinlerinden Ferhat Konur da VEDAŞ’ın baskın yapmak yerine köy muhtarını veya köy büyüklerini yanlarına alarak uygulama yapması gerektiğini öne sürerken baskın sırasındaki karmaşa yüzünden böyle bir acı yaşadıklarını ifade etti.

KAÇAK ELEKTRİK VE ORGANİZE SUÇ

Ancak, kaçak elektrik ile mücadelenin, köylülerin savunduğu gibi köy muhtarları ve köy büyükleri ile gerçekleştirilmesi genellikle olumlu sonuç vermiyor.

Buna örnek bir olay geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde yaşanmıştı. Kaçak elektrik baskını yapan bir başka dağıtım şirketi Dicle Elektrik Dağıtım (DEDAŞ) görevlileri bizzat muhtar ve mahallenin önde gelenleri tarafından zor kullanılarak engellenmişti.

Görüntüleri ulusal basına da yansıyan olayda DEDAŞ görevlileri muhtar ve beraberindekiler tarafından zorla alıkonulmuş, muhtar görevlilerin üzerini ararken, gruptan biri, "Bu köyün hepsi kaçak, ben kaçak kullanıyorum, açamazsın. Açtığın zaman seni buraya gömerim." diyerek tehditler savurmuştu.

VEDAŞ'I SUÇLAYAN AVUKATA TEPKİ GELDİ

Diğer yandan, Yüksekova'da gerçekleşen acı hadisenin medyaya yansıması üzerinde sosyal medyada hararetli bir tartışma başladı.

Konuyla ilgili haber üzerine sosyal medyada eleştirel bir yorum kaleme alan avukat Raşit Sarıkaya olayla ilgili olarak elektrik dağıtım şirketini sorumlu tuttu.

Avukat Sarıkaya, "04:30’da telefonumuz çalsa kara haber korkusundan dizlerimizin bağı çözülür.Vedaşın o saatte asker eşliğinde kaçak elektrik baskını yapmasının açıklaması olamaz. Baskın kararını verenler görevini kötüye kullanmıştır.Vedaşın ölen kadın için ağır bir tazminata mahkum edilmesi lazım" ifadelerini kullandı.

VATANDAŞLARDAN AVUKATA TEPKİ

Ancak Sarıkaya'nın bu yorumlarına tepkiler gecikmedi. Sosyal medyada bir vatandaş "Keşke bu tepkinizi bizim ödediğimiz kayıp kaçağa gösterdiydiniz hocam" diyerek avukatı eleştirdi.

Avukatın bu eleştiriye verdiği yanıt ise, "Keşke elma ile armutu karıştırmasaydınız ve gencecik bir kadının hayatını kaybetmesini elektrik kaçağıyla ilişkilendirmeseydiniz." oldu.

Bu cevap üzerine Sarıkaya'ya "Gündüz vakti gelince de taşlı sopalı saldırıyorlar; ne yapsın bu devlet?" ve Ezberden yorum yapmasak iyi olur. Ahırları bile kaçak elektrikle ısıtan, 100 hanelik köyün 600 haneye yetecek kapasiteli trafoyu aşırı yüklenmeden dolayı patlatmasına bir sözünüz yok mu?" şeklinde tepkiler de geldi.