Yüz yıl önce doğan bir güneşi selamlamak…

Demet Cengiz

Demet Cengiz

“Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır.”

Böyle demişti Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve eklemişti:

“Ben umudumu hiçbir zaman yitirmedim.”

Milli Mücadele’nin başlangıcı kabul edilen, Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı 19 Mayıs’ın yüzüncü yılını kutlamaya şurada birkaç gün kaldı.

Yüz yıl önce doğan bir güneşi selamlamak…

Samsun, 19 Mayıs 1919’un yüzüncü yılına o kadar iyi hazırlanmış ki…

Ve bu hafta kent o güne yaraşır kutlamalara, etkinliklere, yürüyüşlere ev sahipliği yapıyor.

Tüm organizasyonlardan daha etkileyici olan ise hem Samsunluların hem de bir nedenle orada bulunan insanların yüzündeki coşku ve minneti görmek.

Koç Spor Fest de 14’üncü yılında ev sahibi şehir olarak kendine Samsun’u seçti. Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı… Ve Samsun! Ben de Koç Spor Fest’in davetlisi olarak Samsun’a ayak bastım.

Yüz yıl önce doğan bir güneşi selamlamak… - Resim : 2

Samsun Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu, Samsun Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ve Koç Holding işbirliğiyle “19 Mayıs 1919’un 100’üncü Yılında Yürüyoruz Yolunda” yürüyüşüne katıldım. 1919 metre uzunluğundaki Türk bayrağını Cumhuriyet Meydanı’ndan Atatürk’ün Samsun’a çıktığı Tütün İskelesi’ne kadar taşıdık. Halk yürüyüşünde Koç Spor Fest’te yarışan Türkiye’nin dört bir yanından gelen üniversite öğrencileri de vardı. Atatürk’ün “Benim bütün ümidim” dediği gençlik…

Resmi rakamlara göre 60 bin kişinin katıldığı yürüyüşte baba omuzunda ilerleyen bebeler, balkonda çiftetelli oynayan ihtiyar teyzeler… Başından örtüsünü eksik etmeyen genç kızlar, saçı sakalı birbirine karışmış delikanlılar… Saçını sarıya boyayanlar, Atatürk dövmesi yaptıranlar, kırmızı giyenler, makosen ayakkabıdan vazgeçmeyenler, janti beyefendiler, zarif hanımefendiler… Herkes 100 yıl önce doğan bir güneşi selamlamaya gelmiş. Ve yürüdük yolunda coşkuyla, saygıyla, minnetle… Ve en önemlisi sevgiyle…

Yüz yıl önce doğan bir güneşi selamlamak… - Resim : 3

Yüz yıl önce de şimdiki gibi umutsuz insanlar vardı. Yüzyılın dâhisi kabul edilen Elon Musk, Anıtkabir’i ziyaretinde sosyal medya paylaşımında ne demişti Atatürk için?

“Üç kırık kaburga, delik bir akciğer ve o yine de savaştı.”

Umudunuzu kaybetmeyin.

TOPLUMSAL KALKINMA ÜSTÜNE VAZİFE
Samsun’a bu özel dönemde gitmeme vesile olan Koç Spor Fest’ten de biraz bahsetmek istiyorum.

Koç Spor Fest’in ‘Büyük Finalleri’ bu yıl Samsun’da yapılıyor. Beş bini aşkın üniversiteli sporcuyu, antrenörü ve spor insanını şehre getiren Koç Spor Fest, Gençlik Haftası’nın açılışını da 100’ünci yıla yakışır biçimde yaptı.

Yüz yıl önce doğan bir güneşi selamlamak… - Resim : 4

Koç Spor Fest, 2006 yılında başlamıştı. Koç Holding Kurumsal İletişim ve Dış İlişkiler Direktörü Oya Ünlü Kızıl; sponsorluğa başlarken en büyük hedeflerinin spor bilinci, mücadele, adil oyun ve olimpiyat ruhunun artması olduğunu söylüyor. Bundan 14 yıl önce Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu’na sponsor olduklarında 12 branşta mücadele eden 10 bin civarı lisanslı sporcu varken, bugün bu rakam 62 branşta 26 bin üniversiteli sporcuya ulaşmış. Her yıl seçilen 7 üniversitede yarışlar yapılıyor ve en son seçilen bir şehirde büyük finaller oynanıyor. Olimpiyat veya diğer büyük spor organizasyonlarda olduğu gibi üniversiteler ev sahibi olabilmek için birbiriyle yarışıyor. 14 yılda 38 şehirde 40 üniversiteye gidilmiş ve 220 binden fazla sporcu Koç Spor Fest’e katılmış. Festival sayesinde sahada 4 milyon gence ulaşılmış. Gençlerin sözü dinlenmiş festivale kış ayağı eklenmiş. Konferanslar, sohbetler, konserler… Gençliğin yarışacağı, öğreneceği ve eğleneceği bir yaşam tarzı belirmiş.

Yüz yıl önce doğan bir güneşi selamlamak… - Resim : 5

Yaptıkları araştırmada görmüşler ki gençlerin Koç markasına kendini yakın bulma oranı da 14 yılda artmış; yüzde 62’den yüzde 85’e çıkmış.

Oya Ünlü Kızıl, Koç Topluluğu olarak ekonomik ve toplumsal kalkınmayı bir bütün olarak gördüklerini de özellikle vurguluyor. Ve “Üstümüze Vazife bilinciyle hareket ediyoruz” diyor.

Sohbetimizde hem fikir olduğumuz üzere gelişmiş ülkelerin kültür-sanat ve sporda da öncü olmaları boşuna değil, tesadüf değil. Kaza hiç değil! Bu yüzden bu ülkede ekonomik kalkınma kadar kültür, sanat, spor ve toplumsal değer yaratanlar da kıymetli, önemli. Ve değer yaratmak da gerekiyor.

 

Diğer Yazıları