Zemheri ayı ne demek?
Ocak ayı içinde olmamamıza rağmen henüz kar yağmadı. Vatandaşlarımız kar yağışının ne zaman yağacağını merak ediyor. TMMOB Başkanı Ahmet Köse, İstanbul'da beklenen kar yağışının zemheri ayında gerçekeleşeceğini duyurdu. Peki, Zemheri Ayı nedir? TMMOB Başkanı Köse, "Atalarımız 22 Aralık ile 30 Ocak arasındaki 40 günlük dönemi zemheri ayı olarak ifade etmiş. Zemherinin en belirgin özelliği bir kısmı sonbahara bir kısmı ise kışa benzediği için sıcaklık dalgalanmasının fazla olmasıdır" dedi. Zemheri Ayı ne zaman? Ne demek? Detaylar haberimizde...
Zemheri Ayı ne zaman? Eski dönemlerde zemheri, hamsin gibi terimler ve genel olarak takvime göre hava durumu günlük hayatta büyük önem taşımaktaydı. Günümüzde meteoroloji bilimi geliştiği için takvim hava durumu bilgileri sadece takvim yapraklarında kaldı denilebilir. Ahmet Köse, İstanbul'da son birkaç gündür neredeyse sonbaharı anımsatan hava koşullarının yaşandığını ifade ederek, Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün ölçümlerine göre 2010 Ocak ayında İstanbul'da hava sıcaklığının 22,4 derece ölçüldüğünü, dolayısıyla yaşanılan ılık havaların ne ilk ne de son olacağını kaydetti. Zemheri Ayı ne zaman? Ne demek? Detaylar haberimizde...
"BİR KISMI SONBAHARA BİR KISMI İSE KIŞA BENZER"
Ahmet Köse, İstanbul'da son birkaç gündür neredeyse sonbaharı anımsatan hava koşullarının yaşandığını ifade ederek, Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün ölçümlerine göre 2010 Ocak ayında İstanbul'da hava sıcaklığının 22,4 derece ölçüldüğünü, dolayısıyla yaşanılan ılık havaların ne ilk ne de son olacağını kaydetti.
Ahmet Köse, geçmişte kış mevsiminin ikiye ayrıldığını belirterek, şu bilgileri verdi:
"Atalarımız 22 Aralık ile 30 Ocak arasındaki 40 günlük dönemi zemheri ayı olarak ifade etmiş. Zemherinin en belirgin özelliği bir kısmı sonbahara bir kısmı ise kışa benzediği için sıcaklık dalgalanmasının fazla olmasıdır. Zemherinin ilk yarısında hava sıcaklıklarında dalgalanmalar yaşanır. 17-18 derece olan sıcaklıklar birkaç gün sonra 4-5 dereceye kadar iner. Dolayısıyla zemheri ayı hastalıkların fazlaca görüldüğü aydır. Atalarımız zemheri ayında güneşe kanıp ince giyinenlere zemheri zürafası yakıştırmasını yapmıştır."
"YARIYIL TATİLİNDE KAR YAĞIŞI ALACAK"
Ahmet Köse, batı kesimlerde kışın zemheriden sonraki olan ikinci dönemde yaşandığını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Son 15 yıllık verilere göre, geçen yıl İstanbul 6-7 Ocak'ta yoğun kar yağışı gözüktü. Ondan önceki yıllarda ise kar yağışları genellikle ocak ortasında başlayıp ve şubat ortasına kadar devam etmiş. Kar yağışının marta sarktığı dönemler ise 1887 ile 2012 kışı. Genellikle İstanbul'da kar yağışına daha vakit var. Ocak 15'e kadar batı bölgelerinde kar yağışı gözükmüyor, ancak 20 Ocak'tan sonra ciddi bir soğuma bekleniyor. 20 Ocak'tan sonra İstanbul'da kar yağışlarının görüleceğini tahmin ediyoruz. Büyük ihtimalle İstanbul yarıyıl tatilinde kar yağışı alacak." dedi.
ZEMHERİ NE DEMEK?
Kış mevsimi, 4 mevsimden biridir. Eski dilde Zemheri ismiyle de anılırdı. Zemheri 22 Aralık ile 31 Ocak arasında kışın en sert geçtiği zamanlara denir. Arapça kış anlamına gelen zem ile Farsça uğultu anlamındaki harir kelimelerinin birleşmesi ile oluşmuştur.
KAR
Kar, beyaz, parlak, çoğunlukla altıgen şekilli, buz kristallerinden oluşan bir yağış çeşididir. Buz kristalleri 0 °C altında su buharının Yoğunlaşması ile oluşur.
Çok sayıda kar kristal çeşidi olmasına rağmen hepsi altı köşelidir. Kar tanelerinin kristal yapıları birbirinin tıpa tıp aynısı değildir. Mikroskopla büyütülen kar taneleri üzerinde yapılan araştırmalarda, kristal yapıları birbirinin aynı olan iki kar tanesine rastlanmamıştır. Kar kristalleri üzerinde ilk araştırmaları yapan ABD'li Wilson Bentley, gördüğü muhteşem sanat karşısında adeta büyülenmiş ve elli yıl boyunca sürekli kar kristali fotoğrafı çekmiştir. Elde ettiği 6000 resim içinde kristal yapıları birbirinin aynı olan iki kar tanesine rastlayamamıştır. Daha sonraları diğer bilim adamlarının sürdürdüğü çalışmalar neticesinde şimdiye kadar kar tanecikleri arasında aynı büyüklükte, aynı şekilde ve aynı sayıda su molekülü ihtiva eden iki kristal bile bulunamamıştır.
Kar kristallerinin şekillerinin çok fazla çeşitlilik göstermesi, popüler olan "birbirine benzer iki tane yok" ifadesine yol açmıştır. İstatistik olarak mümkün olmasına rağmen, yere inerken kristalin maruz kaldığı sıcaklık ve nem çok fazla değişkenlik gösterdiği için aynı şekilde iki kristal oldukça ender oluşur. 1885 yılından itibaren mikroskopla fotoğraflama yöntemi ile ikiz kar kristali arama girişimleri sonucunda bugün binlerce kar kristalinin farklı varyasyonlarını bilmekteyiz. Aynı koşullarda oluşan kar kristallerinin birbirlerine benzer olmaları, oluşum ortamları birbirine ne kadar çok benzerse, o kadar olasıdır. Birbirinin aynısı iki kar kristali 1988 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nin Wisconsin eyaletinde tespit edilmiştir.
Çapları 2–4 mm, ağırlıkları ise yaklaşık 0,005 gram olan kar tanecikleri havanın gösterdiği direnç sebebiyle süzülerek (limit hızla) yere inerler. Bu inme sırasında tanecikler birbirlerini ittiklerinden yapışmazlar. Özelliklerini koruyarak yere inerler. Bunlar güneş ışığını tamamen yansıttıkları için beyaz olarak görülürler. Kar yağışı genellikle hava sıcaklığı -4 °C ilâ -20 °C arasındayken olur. Bu yağış, sıcaklık sıfırın altında birkaç derece olduğunda ağır, nemli, ebatları bir santimetreye ulaşan parçalar halinde gerçekleşir. “Lapa lapa kar yağması” tabiri bu durum için kullanılır. Atmosfer ile toprağın sıcaklıkları eşit olursa yüzeye ulaşan kar hemen erimez. Toprak sıcaklığı atmosfer sıcaklığının üzerinde ise, yere düşen kar kısa sürede erir.
Dünya üzerinde bir bölgede, kar yağışı olma ihtimali, o bölgenin ekvatordan uzaklık ve deniz seviyesinden yüksekliği ile doğru orantılıdır. Buna rağmen ılıman bölgelerin kara iklimi görülen kısımlarında, ekvatordan uzaklık ve denizden yükseklik şartları yeterli durumda olmasa bile, kar yağışı görülür. Yapılan araştırmalarda bütün yağışların altı veya sekizde birinin kar olarak gerçekleştiği anlaşılmıştır. Karın, tarım toprağını koruması ve nemli tutmasında önemi büyüktür. Kar, yeryüzü ve yeraltı su rezervlerinin ana kaynağıdır.
Kar, -8 °C’de, bitkilerin üzerinde ince bir hava tabakası bırakarak, bu bölgeyi 0 °C olacak şekilde örter. Kış boyunca toprak ve bitkileri donmaktan koruyan kar, ilkbaharda sıcaklığın artmasıyla eriyerek nehirlere ulaşır. Ayrıca kışın yağan ve dörtte üçü üst kısımlarda kalan kar, yaz kuraklığına karşı da toprağı ve bitkileri korumuş olur. Karda bulunan amonyak, kar erimesiyle birlikte toprakta kalır. Bu amonyak, azot bakterileri tarafından kalsiyum nitrat gibi azot tuzlarına çevrilerek bitkilerin azot ihtiyacını karşılar.
KAR YAĞIŞ ÇEŞİTLERİ
Kar tanelerinin şekli ve niteliğine göre değişik isimlendirmeler yapılır:
Lapa lapa: Durgun havada, çok soğuk olmayan ortamda birleşen kar tanelerinin çapı 1 cm'ye yaklaşır. İri taneler halinde gerçekleşen yağışa kuşbaşı kar veya lapa lapa adı verilir.
Sulusepken: Atmosferin üst kısımlarında fazla soğuk olmayan havada oluşan kar taneleri, yere yakın alanlarda artan sıcaklıktan dolayı erirler. erime ile yağmur veya karla karışık yağmur oluşur. Bu yağışa sulu kar veya sulu sepken adı da verilir.
Graupel (Bulgur): Normal kar tanelerinden daha küçük, yuvarlak, sert taneciklerdir. Çevresi ince bir buz tabakası ile kaplı olan taneler yere hızlı düşer ve zıplar.
Kuru kar: Aşırı soğuk ve nem oranının düşük olduğu havalarda, çapı 1 mm'den küçük kar kristalleri oluşur. Yerde ince bir kar tabakası oluşturan kar hemen erimediğinden çevreyi ıslatmaz.
Tipi: Kar yağışının, 56 km/s'tan hızlı rüzgarlarla birlikte oluştuğu durumdur. Görüş mesafesi düşer, yürüyüş güçleşir.